Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Ali Karadaği, İstanbul’daki bir otelde düzenlenen Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’nda konuştu.
Konuşmasını katılımcıları selamlayarak başlayan Karadaği, Allah'ın bir isminin de "Selam" olduğunu hatırlattı.
İki dünya savaşından sonra Birleşmiş Milletler'in kendi sistemine göre kurulmasının en önemli hedeflerinden birinin de "Selam" yani "barış" olduğunu vurgulayan Karadaği, ancak Filistin'de, özellikle Gazze'de, barış ve güvenliğin tamamen ortadan kalktığını belirtti.
Siyonist işgalcilerin, her şeyi yakıp yıktığını ifade eden Karadaği, "İnsana, kadına, çocuğa, camilere, kiliselere ve hastanelere değer vermiyorlar. Soykırım, Nazi savaşı yürütüp, tüm yasaları ayaklar altına alıyorlar. Ancak Amerika ve onunla birlikte olanlar halen tüm bu dehşeti meşru müdafaa olarak görüyorlar." dedi.
Karadaği, "Gerçekten de tüm insani değerlerin, uluslararası yasaların, uluslararası normların ve Birleşmiş Milletler‘in kurulduğu ve bazı büyük ülkelerin övündüğü hedeflerin (adalet, insan hukuku) tamamen çöktüğünü ve orman kanunlarının, intikamın ve güç mantığının bugün Gazze'de ve yarın diğer ülkelerde hüküm sürdüğünü söyleyebiliriz." diye konuştu.
"Gazze için Hilfü'l-Fudul veya Bağlantısızlar Konferansı benzeri örgüt kurulsun"
Bu nedenle, dünyanın barış, huzur ve güvenlik için yeni bir dünya düzenine ihtiyacının olduğunu söyleyen Karadaği, şu çağrıda bulundu:
"Burada başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere İslam ülkelerinin liderlerini, -bu ilkelerin yok edilmesine karışanlar hariç- tüm dünya liderlerine yönelik bu çağrıyı benimsemeye, Gazze'deki ve diğer yerlerdeki mazlumları korumak ve saldırganlığı durdurmak için Hazreti Peygamber'in de katıldığı Kureyş arasındaki Hilfü'l-Fudul veya 1961'deki Bağlantısızlar Konferansı'na benzer uluslararası bir örgüt kurmaya çağırıyoruz."
"Küresel bir parlamenter ittifak oluşturulmalı"
Katılımcılara seslenen Karadaği, "Sayın parlamenterler, sizler Gazze'nin yanında durma ve Gazze'ye yönelik saldırganlığı mevcut tüm askeri, ekonomik ve insani araçlarla ve ekonomik boykotla önleme ihtiyacı üzerinde oybirliğiyle hemfikir olan Arap ve İslam halklarını temsil ediyorsunuz. Özgür dünyanın yaşayan halklarının çoğu, Amerika ve Avrupa da bunun yanında yer aldı. Güney Afrika, Brezilya ve diğerleri gibi bazı saygın hükümetler Gazze'ye destek verdi. Bu nedenle, önemine rağmen sizin ve bizim bu konferansta durmamız doğru değil, yapmamız gereken küresel bir parlamenter ittifak oluşturmaktır." diye ekledi.
TBMM'ye çağrı
Ayrıca, bu konferansın kararlarını takip edecek ve uygulamak için çalışacak bir komite kurulması çağrısında bulunan Karadaği, "Öte yandan bu konferansta büyük bir rolü olan TBMM'ye, Gazze'yi desteklemek, saldırıyı durdurmak, kuşatmayı kaldırmak, yeniden inşa çağrısında bulunmak, Güney Afrika davasını desteklemek, siyonist suçluları yargılamak ve bu dünyada öngörülen cezaları almak için güçlü bir hukukçu ekibi oluşturmak için dünyadaki parlamento başkanları konferansını denetleme, takip etme çağrısında bulunuyorum. Kıyamet gününde en ağır azaba mahkûm edileceklerdir." şeklinde konuştu.
Karadaği, Dünya Müslüman Alimler Birliği olarak geçtiğimiz ocak ayında Gazze konusunda binden fazla bilim insanı, parlamenter ve insan hakları aktivistinin katıldığı büyük bir konferans düzenlediklerini ve bu konferans sonucunda çok sayıda parlamenter, siyasi, insan hakları hareketi temsilcisinin yer aldığı Doha Deklarasyonu'nu yayınladıklarını hatırlattı.
Parlamenterlerin bir görevinin de Filistin halkının işgal altındaki tüm topraklarını, tüm ilahi yasalar, BM ve uluslararası yasalar tarafından öngörüldüğü üzere, direniş de dahil olmak üzere mevcut tüm araçlarla geri alma hakkına odaklanmak olduğunu vurgulayan Karadaği, "Bu nedenle, HAMAS liderliğindeki tüm Filistinli direniş grupları terörist örgütler değil, meşru ve yasal örgütlerdir, çünkü işgalci düşman ve küresel müstekbirler kendi yanlış iradesini hepimize dayatmak istemektedir." dedi.
Direniş grupları nezdinde Filistin halkının mücadelesiyle gurur duyduklarını belirten Karadaği, bu mücadelenin Allah'ın izniyle açık bir zafer vaadinin başlangıcı olduğunu söyledi.
Gazze ve Batı Şeria'daki siyonist suçların, işgalci rejimin istediği bir hedefe ya da zafere ulaşmadığını vurgulayan Karadaği, sünnetullahta, "zulüm ve büyük adaletsizliklerin, ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, imparatorlukların hızlı çöküşüne işaret edildiğini" aktardı.
"Bütün bir halkı yok olmaya terk etmek caiz değildir"
Arap ve İslam ülkelerinin liderlerine seslenen Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Ali Muhyiddin el-Karadaği, "Şer’i, ulusal ve insani göreviniz, mevcut araçları birleştirerek ilk dava olan bu davanın yanında durmaktır. Bütün bir halkı yok olmaya terk etmek caiz değildir ve bu Yüce Allah'a karşı bir sorumluluktur, tarihe ve sonraki nesillere karşı hepimiz sorumluyuz. Bu yüzden her birimiz yetenek ve kabiliyetlerine göre çalışalım ve şüphesiz ekonomik boykot da dahil olmak üzere birçok kartınız var, özellikle 1973'teKİ petrol yasağı gibi." (İLKHA)