Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu Habertürk'te gündeme dair konuları konuştu ve Kalkınma Yolu Projesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

İşte Bakan Uraloğlu'nun açıklamalarından satır başları:

Mutlaka güvenlik ve emniyetin sürdürebilir olması için arkasında kalkınmaya, gelişmeye, istihdama yönelik projeler olması gerekir. Tam da burada Irak'taki Kalkınma Yolu ile ilgili bu süreci yaşıyoruz. Son 1 yılda deprem sıkıntısını da atlattıktan sonra daha çok gündemimize oturan bir proje oldu. Irak'a ziyaretimiz oldu. Iraklı meslektaşımı Türkiye'de ağırladım. BAE ve Katar bakanlarıyla gerek yüzyüze gerek telefonla görüşmeler yaptım. Son birkaç aydır neredeyse ya bizi heyetimiz orada ya da onların heyeti burada. 4 ülkenin imzalaması noktasında son haftanın gayretleriyle gelinen süreç. Irak'ta uzun süredir yakın görüşmeleri sürdürdük. 4'lü ve 2'li anlaşmaları imzalamış olduk. Demir yolu projesinde 1200 kilometrelik bir hattı konuşuyoruz. Otoyol olacak. Bunlar eş güdümlü halinde olması gereken. Enerji nakil hatları ve iletişim hatlarını beraber planlıyoruz. Ortadoğu, Asya, Afrika'da dünya ticaretinin önemli bölümünün döndüğü, taşındığı noktadayız biz. Orta koridor, kalkınma yolu, Basra Körfezi. Burada halihazırda inşaatı devam eden dünyanın en büyük limanlarından bir tanesi Fav Limanı. İlgili arkadaşlarımız limanı ziyaret ettiler. Ben de ilk fırsatta gideceğim. Fav Limanı'ndan başlayıp Türkiye sınırına kadar yaklaşık 1200 kilometre. Bizim ülkemizdeki yaklaşık 320 kilometrelik bölüm.

"TÜRKİYE'NİN POLİTİKASI HEP KAZAN KAZAN ÜZERİNE OLMUŞTUR"

Bir şeyin güvenliğini almışsanız, orada yapabileceğiniz her şeyi yapmak doğru olur. Basra Körfezi veya bu bölgeden alınan Irak, İran, Suriye, Katar, Suudi Arabistan. Kuveyt'ten gelecek yük, demiryoluyla Londra'ya kadar gitme imkanına sahip olacak. Akdeniz, Karadeniz, Ege denizine ülkemiz üzerindeki karayolu ve demiryollarıyla o bağlantıyı sağlamış olacağız. Türkiye'nin politikası hep kazan kazan üzerine olmuştur. Bunun net örneklerini Ortadoğu, Afrika ve Türk Cumhuriyetlerinde görüyoruz. Bizim için olduğu kadar muhataplarımız için de kıymetli. Her halükarda yeni kapasiteler, yollar lazım. Bunların da en uygun olanları mutlaka daha cazip hale geliyor. Taşınan güzergâhlardan yük almaya gerek yok; artana talip olur da alırsanız o size yetecektir.