Herzog ABD'yi Batı Şeria"daki Filistinlilere yönelik  saldırılar sebebiyleişgal rejimine yaptırım uygulamaması konusunda uyararak, "Bu büyük bir hata olurdu" dedi.

Herzog: İran dünya için en büyük tehdit

Cuma günü Amerikan basınında öne sürülen ancak detayları açıklanmayan, işgal rejiminden İran'a yönelik füze saldırısı iddialarına ilişkin soruları da yanıtlayan Herzog, "Bence bunun muğlak kalması daha iyi olur" ifadelerini kullandı.

Bild'e verdiği röportajda, dünyadaki istikrar için gerçek tehdidin İran olduğunu iddia eden siyonist  Herzog, "İran liderliğindeki bu şeytani imparatorluk, dünya meselelerini istikrarsızlaştırmak için inanılmaz önlemler alıyor" dedi.

İran'ın işgal rejimine  yönelik şiddetli saldırısının Avrupa'ya bir sinyal olduğunu savunan Herzog, "Eğer uyanmazlarsa, olabildiğince güçlü olmazlarsa ve NATO'daki koalisyonla bu şeytani imparatorluğa karşı savaşmazlarsa Avrupa gelecekte bunun bedelini ödeyebilir" ifadelerini kullandı.

Tahran'ın ileride nükleer bombaya sahip olabilme tehlikesini dünyanın geleceğine yönelik en büyük tehdit olarak nitelendiren Herzog, bu tehlike karşısında dünyayı birlikte hareket etmeye ve "gerekirse" savaşmaya davet etti.

"Hiçbirimiz savaşa gitmek istemiyoruz, hiçbirimiz kan dökmek istemiyoruz, hepimiz düzgün ve iyi bir hayata değer veriyoruz" diyen Herzog, "Ancak Batı medeniyeti ve özgür dünya, bir düşmanın var olduğu anlayışını yayması gerekiyor. Onlar son derece köktenci bir Müslüman ideolojisine sahip" dedi.

"İran halkı ayaklanacak"

Herzog, Tahran rejiminin işgal rejiminin güçlü yönlerini ve yeteneklerini yanlış değerlendirdiğini dile getirdi. İşgal rejiminin  dayanıklılığını vurgulayan Herzog, İran halkının da rejime karşı ayaklanacağı görüşünü savundu.

7 Ekim operasyonu sırasında kaçırılan ve hala Hamas’ın elinde bulunan esirlerle ilgili de konuşan Herzog, "Kalplerimiz kanıyor. Gazze'de 133 İsrailli var. Kimse nerede ve nasıl olduklarını bilmiyor. Sadece aileleri ve sevenleri için değil tüm ulus için büyük bir trajedi" dedi.

Herzog, Hamas'ın Gazze lideri Yahya Sinvar'ı canlı ya da ölü olarak yakalamak zorunda olduklarını, bunun kendileri için hayati öneme sahip olduğunu da sözlerine ekledi.