Irak Bölgesel Kürt Bölgesinde yayın yapan `Rudaw Tv`ye konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik demokratikleşme paketi, çözüm süreci ve ana dilde eğitim talebiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Çelik, demokratikleşme paketi ile ilgili olumlu ve olumsuz eleştiriler olduğunu, bunun da normal olduğunu belirterek şöyle dedi:

`PKK SİLAH BIRAKIRSA, KCK`LILARI BIRAKMAYI KONUŞURUZ`

Çelik, KCK davalarından tutuklu olan belediye başkanları ile ilgili bir soruyu da şöyle yanıtladı:

"Tutuklanan belediye başkanları, belediye başkanları oldukları için tutuklanmamışlar. Eğer bu doğru olsaydı şimdiye kadar hepsi serbest bırakılmıştı. Siz, `Ben belediye başkanıyım, ama PKK`ye yardım ediyorum, para veriyorum, bana kimse karışmasın` diyemezsiniz. Bunlar kabul edilemez. Terör sadece silahlarla yapılmıyor. Eğer zorbalık ile halkın üzerine giderseniz bu da terördür. Bu suçları işleyenler tabii ki tutuklanır. Biz Kürt kimliği üzerinden siyaseti kabul etmiyoruz. Türk kimliği üzerinden siyaseti de kabul etmiyoruz. Biz gidin fikrinizi halka söyleyin, eğer halk size destek veriyorsa gelin siyaset yapın. PKK olana kadar ve PKK`nin elinde silah olana kadar onları destekleyenler suç işlerse, mevcut kanunlara göre suçtur ve tutuklanmaları normaldir. Bu nedenle şimdilik PKK ve KCK`lilerin serbest bırakılması mümkün değildir. PKK silahı bırakırsa biz de bu konuyu konuşuruz."

`BU ADIMLARI PKK İKNA OLSUN DİYE ATMADIK`

Hüseyin Çelik, PKK`nın Abdullah Öcalan`ın dinleyip dinlemediği ile ilgili bir soru üzerine ise, şunları söyledi:

"Bilmiyorum, bu onların meselesidir. Ben Kürtlerin haklarını PKK ve KCK`den ayrı tutuyorum. Şimdi PKK silahlı çatışmalara başlarsa, biz verilen hakları geri mi olacağız. Hayır böyle bir şey olamaz. Biz bu adımları PKK ikna olsun diye atmadık. Biz PKK`nin gönlünü hoş etmiyoruz, halkın gönlünü hoş etmek istiyoruz. PKK bütün Kürtleri temsil etmiyor. 3 Kürtten 2`si AK Partiye oy vermiştir."

`TÜRKÇE`Yİ OKULDA ÖĞRENDİM`

Ana dilde eğitim ile ilgili soruları da yanıtlayan Çelik, kendisinin de 7 yaşına kadar Kürtçe konuştuğunu söyleyerek şunları anlattı:

"Önce `Kürt yoktur` dediler. Ben okula gittikten sonra Türkçe öğrendim. 7 yaşından sonra Türkçe öğrendim. Ben bir Kürt annenin oğluydum ve ilk öğrendiğim dil annemin dili olan Kürtçe`ydi. Bu nedenle ana dil talebini iyi anlıyorum. Kürt çocukları bugün resmi okullarda ana dillerini öğrenebiliyor. Ana dilde eğitim yaparsak, tüm eğitimin Kürtçe olması nedeniyle ileriki dönemlerde sıkıntılar yaşanır. Kuzey Irak`ta eğitim gören gençler Türkiye`ye döndüklerinde iş bulmakta zorlanıyorlar. Çünkü işe alınmalarında Türkçe ve İngilizce bilmeleri şartı isteniyor. Devletin dili Türkçe olduğu için resmi kurumlarla iş bulma anlamında mağdur olacaklardır."