Panama’nın merkezindeki Coclé eyaletinde, bir arkeolojik park olan El Caño’da yer alıyor. Panama Kültür Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre burası “önemli bir Coclé lordunun” mezar yeriydi.

El Caño Vakfı’nın açıklamasına göre lord muhtemelen 700’lerin sonlarında yaşadı ve öldüğünde 30’lu yaşlarında olmalıydı.

Mezar, seramik eserler ve altın objeler gibi isimsiz kraliyet ailesine ait etkileyici miktarda mezar eşyası içeriyordu.

Mezarda bulunanlar arasında, beş adet süslü göğüs plakası, yuvarlak altın boncuklardan yapılmış iki kemer, dört bilezik, bir erkek ve bir kadın tasvirli iki küpe, çift timsah şeklinde bir küpe, boncuklu bir kolye, ispermeçet balinası dişlerinden yapılmış altın kaplamalı beş küpe, bir takım yuvarlak altın tabaklar, iki çan, bir dizi kemik flütün yanı sıra köpek dişlerinden yapılmış bilezikler ve etekler yer alıyor.

Açıklamaya göre, “yüksek statülü yetişkin erkek” bu dönemde yaygın bir gömme uygulaması olan yüzü aşağı bakacak şekilde gömülmüştü.


Bölgedeki kazılar devam ediyor, bu nedenle arkeologlar hâlâ adamın yanında başka bireylerin de gömülü olup olmadığından emin değiller. Bununla birlikte, bu döneme ait mezarlar genellikle bir kadının ve diğer bazı kişilerin erkeğin altına “refakatçi olarak hizmet etmek” için gömülmesini içeriyor. Dolayısıyla mezara gömülen tek kişinin bu erkek olmaması mümkün.

El Caño Vakfı yöneticisi ve arkeolojik proje yöneticisi Julia Mayo, bu döneme ait çoklu mezarlara gömülen diğer kişilerin, büyük olasılıkla “diğer dünyaya” giden önemli bir kişiye eşlik etmek üzere gömüldüğünü savunuyor.

Örneğin, Mayo ve El Caño’daki meslektaşları daha önce altın mezar eşyalarıyla kaplı ve düzenlenmiş 25 cesedin üzerine gömülmüş bir savaşçı şefinin kalıntılarını bulmuştu.

El Caño bölgesi ilk olarak 1925’te keşfedildi ve 1970’lerde araştırıldı. Ancak 2008 yılında Mayo ve meslektaşları bölgede daha resmi bir kazı başlattılar ve bu kazı büyük bir nekropolü ortaya çıkardı.

Çalışmalar, El Caño’nun MS 700’den başlayarak 1.000 yılında terk edilene kadar İspanyol öncesi, şeflik temelli bir toplum tarafından kullanıldığını gösteriyor.

Açıklamaya göre El Caño, ahşap yapıların bulunduğu bir tören alanının yanı sıra birçok “tanınmış monolit”e de ev sahipliği yapıyor.

Kaynak: Arkeofili