Ankara Filistin Dayanışma Platformu'na üye Ankara Peygamber Sevdalıları Derneği organizasyonuyla Sincan Kent Meydanı'nda, "Gazze için Ümmet Sofrası" etkinliği düzenlendi. 

Sincan ilçesinde düzenlenen 'Gazze için Ümmet Sonrası' iftar programının sunuculuğu, Ubeydullah Çakır tarafından yapıldı. Program Ebuzer Kınay tarafından okunan Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Katılımcılar, mütevazi bir yer sofrasında oruçlarını hurma ve su ile açtı.

İftar sonrası bir konuşma yapan HÜDA PAR Sözcüsü Yunus Emiroğlu, "Gazze'de insanlar ölmüş, çocuklar katledilmiş kardeşlerimiz bir lokma ekmeğe, bir yudum suya muhtaç kalmış, biz burada hiçbir şey olmamış gibi yaşıyorsak aslında hepimiz ölmüşüz demektir. Allah bu şuuru bize nasip etsin. Elbette dünya imtihan dünyası… Bu hayat devam ettiği sürece, musibetler ve acılar olacaktır. Biz bunları istemiyoruz bu ayrı bir şey ama geldiğinde sabretmeyi buna mukavemet etmeyi, buna direnmeyi, buna çözüm geliştirmeyi de bilmemiz lazım." dedi.

"2 MİLYARLIK İSLAM ALEMİ 2 MİLYONLUK BİR ŞEHRE SAHİP ÇIKAMADI"

Emiroğlu, "Gazze'de Filistinliler öldürülüyor, biz burada ağladık. Myanmar'da Müslüman kardeşlerimiz diri diri yakıldı dünya sadece ağladı. Müslümanlar sadece ağladı. Ağlıyoruz. Ağlamak yetmiyor ve tek başına çözüm değil, bizim artık düşünmeye başlamamız lazım. Bir şeyler yapabilmemiz lazım. Yoksa hep böyle ağlayıp gideceğiz. Onlar öldürecek bir ağlayacağız. Onlar vuracak biz ağlayacağız. Ağlamak çözüm değildir. Bir araya gelemiyoruz. Müslümanlar bir araya gelemiyor. Hâlâ biz vay efendim bu Arap'tır, bu Türk'tür, bu Kürt'tür ve bu Acemdir ile uğraşıyoruz. Ya bırakın geçin bunları bak elin oğlu neler yapıyor. Bütün Alman'ı, Fransız'ı, İtalyan'ı hepsi bir araya geliyor. Kardeşlerimizi öldürenlere destek veriyorlar. Allah aşkına şu İslam aleminin dört bir tarafına bakın. 2 milyarlık İslam alemi, 2 milyonluk bir şehre sahip çıkamadı. Yazık değil mi? Oturup bunları düşünmemiz lazım. Ama hala ders alamıyoruz, görüyorsunuz işte İslam aleminin yöneticileri hâlâ terör şebekesiyle ticaretlerini devam ettiriyor. Siyasi ilişkilerini devam ettiriyorlar. Hiçbir şey olmamış gibi devam ediyoruz. Ondan sonra da Allah bizi affetsin diyoruz. Kusura bakmayalım bedelsiz bir şey yok. Onlar can verecek bazı aileler yok oldu gitti. Bu kadar eziyet çekecekler, canlarını verecekler. Biz de onlarla aynı cennete girmeye talip olacağız öyle mi?" ifadelerine yer verdi.

"MÜSLÜMANLAR BU KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLDUKLARI HASSASİYETİNİ GÖSTEREBİLMELİDİR"

Bu programa katılanların bir duruş sergilediğini aktaran Emiroğlu, devamında şunları aktardı:

"Evinizde sıcak daha çeşit çeşit yemekler yemek varken şu meydanda ve şu sert zeminde oturup yarım saat kardeşlerimizin ıstırabını hissetmek bir hassasiyet göstergesidir. Bu hassasiyeti bu duruşu bizim göstermemiz lazım. Müslümanlar dünyanın her yerinde bu duruşu gösterebilseler İslam düşmanları kardeşlerimizi bu kadar rahat katletmezler. Allah yardımcımız olsun, Allah hasletimizi arttırsın."

"BİZİM EVLATLARIMIZ ÜMMETİN NE DEMEK OLDUĞUNU İYİ ÖĞRENSİN"

Birkaç gün sonra Bayrama erişeceğimizi hatırlatan Emiroğlu, "Lütfen sadece kendinizi düşünmeyin, kimin elinden ne geliyorsa Müslüman kardeşlerimize Gazzeli, Filistinli kardeşlerimize maddi manevi elimizden ne geliyorsa şimdiye kadar yaptık, bundan sonra da bunu devam ettirelim. Bilelim ki bu mücadele de uzun soluklu bir iştir. Müslümanların ümmet şuuru oturmayana kadar biz tek bir yumruk tek bir nefes olmayana kadar bu iş böyle devam edecek. Onun için ders almamız lazım. Mutlaka gelecek nesilleri bu şuurla yetiştirmemiz lazım. Bizim evlatlarımız, kızlarımız, gençlerimiz, ümmetin ne demek olduğunu iyi öğrensin. Ümmetin ne demek olduğunu iyi öğretmemiz lazım. Ümmet şudur; dünyanın herhangi bir yerinde etnik aidiyeti ne olursa olsun bir Müslüman'ın başı ağrıdığında burada bizim içimiz parçalanmalıdır. Biz bu şuuru oturtabilsek inşallah muzaffer oluruz. Allah hepinizden razı olsun. Allah Teâlâ nesillerimizi muhafaza eylesin. Filistin Gazze başta olmak üzere İslam aleminin dört bir tarafında zulüm altında olan kardeşlerimize Doğu Türkistan'a, Myanmar'a, Afrika kıtasındaki açlık ve sefaletle mücadele eden kardeşlerimize varıncaya kadar Allah hepsine hayırlı kapılar açsın. Allah onların sesi olmayı hepimize nasip eylesin. Onların acılarını paylaşmayı dertleriyle ortak olmayı bize nasip etsin ki ahirete Allah'ın huzurunda söyleyecek bir sözümüz olsun." dedi. 

Konuşmanın ardından ise program İlahiyatçı Yasin Dursun'un yaptığı dua ve meydanda cemaatle akşam namazının kılınmasıyla son buldu. (İLKHA)