Ramazan ayı dolayısıyla Kur’an-ı Kerim’in önemi hakkında açıklamalara bulunan Şimşek, Kur’an’ın okunması ve anlama konusunda gayretli bir çabanın içerisine girilmesi gerektiğini ifade etti.

Kur’an-ı Kerim ile nice toplumların karanlık zihniyetten aydınlık çağlara ulaştığını belirten Şimşek, “Ramazan ayının öncelikle İslam âlemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Özellikle büyük sıkıntılar çeken mücahit Filistin’deki kardeşlerimizin kurtuluşuna, sıkıntılarının giderilmesine vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Ramazan Kur’an ayıdır, Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu aydır. Ramazan ayı bile şerefini kıymetini Kur’an-ı Kerim’den alıyor. Kur’an-ı Kerim’in nüzülü ile Ramazan ayı diğer aylara üstün kılındı. Nasılki Peygamber Efendimiz Aleyhisselam, Kur’an inmeden önce normal bir beşerdi, ona Kur’an-ı Kerim nazil olunca Peygamberlik makamıyla şeref buldu. Dolayısıyla biz de Kur’an-ı Kerim’i kalplerimize, hayatımıza bütün bir ömrümüze hâkim kılalım ki böylece biz de şerefli olalım. Kur’an-ı Kerim, Peygamber Aleyhisselam’ın en büyük mucizesidir. Nice sahabeler Kur’an-ı Kerim’le değiştiler, cahiliye toplumu iken diğer toplumlara muallim oldular. Bunu başaran gerçekleştiren en büyük sır Kur’an-ı Kerim’in gücü, Kur’an-ı Kerim’in Allah’u Teâla’dan aldığı kuvvettir.” ifadelerini kullandı.

“Müslümanlar olarak en büyük eksikliğimiz Kur’an-ı Kerim’i okumamıza rağmen anlamamamızdır”

Kur’an-ı Kerim öncelikler arasında alınmadığından Müslümanların zor günler geçirdiğini aktaran Şimşek, “Bizler Kur’an-ı Kerim’i bir kenara bıraktıktan sonra şahit oluyoruz ki, İslam alemi perişan oluyor. Şairin dediği gibi, ‘Biz Kur’an-ı Kerim’e sarıldık 4 kıtaya hâkim olduk, Kur’dan uzaklaştık 4 kıtadan sürrüldük.’ Beş vakit kıldığımız namazda Allah’u Teâlâ’dan bizleri doğru yola iletmemizi istiyoruz. Bakara süresinde geçen ‘içinde şüphe olmayan Kur’an-ı Kerim muttakiler için bir hidayet kaynağıdır’ ayetini iyice hafızalara kazımamız gerekiyor. Bizler gerçekten de Kur’an-ı Kerim’i çok okuyoruz. Kur’an-ı Kerim’ dünyada en çok okunan kitap olmasına rağmen, en az anlaşılan kitaptır. Gelin biz bu Ramazan’ı, Kuran'ın anlaşılmasına vesile kılalım. Müslümanlar olarak en büyük eksikliğimiz, Kur’an-ı Kerim’i okumamıza rağmen anlamamamızdır. Kur’an-ı Kerim anlaşılsın, yaşansın diye inmiş. Kur’an-ı Kerim’i tabi her yerde okuyacağız ancak sadece okumak yetmez. Kur’an-ı Kerim, hayata tatbik edilsin diye nazil olmuştur. Bizler hayatımıza Kur’an-ı Kerim’i uygulayabildiğiimiz oranda hayatımız düzelir. Bütün bozuklukların giderilirişi ancak hayat kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’e tekrar dönmemizle olur.” diye belirtti.

Şimşek, “Aksi takdirde bu sorunlar kesinlikle başka yollarla, alternatif kaynaklarla düzelecek meseleler ve sorunlar değildir. Çünkü insanı yaratan Allah’u Teâlâ’dır. Onun nasıl yaşayacağını da göstermesi için Kur’an-ı Kerim’i indirmiş. Gece vakitlerinde bir telefona gelen mesaj kadar biz niye Kur’an-ı Kerim’i önemsemiyoruz. Dolayısıyla Müslümanların öncelikleri din olmalı, Kur’an olmalı, Peygamber olmalı, Allah'ın davası olmalıdır. Ama maalesef önceliklerimizi değiştirmişiz.” dedi.

Şimşek, Ramazan ayını fırsat bilerek Kur’an’ı anlama yolunda gayret gösterilmesi gerektiğini ifade ederek, “Bu Ramazan’ı fırsat bilerek Kur’an-ı Kerim’in anlaşılmasına yönelik bir programla geçirmeye gayret gösterelim. Ya da en azından namazlarda okuduğumuz sureleri anlamaya gayret gösterelim ki hem namazımız sahih olsun hem de Kur’an-ı Kerim’in hangi gaye ile indirilmiş olduğu anlaşılmış olsun.” açıklamasını yaptı. (İLKHA)