Doğruhaber / haber merkezi

Hicretin 9. yılı Medine’ de farz kılınan Hac farziyeti; kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Al-i İmran Suresi’nin 97. ayetinde mealen, “Yoluna gücü yetenlerin evi (Kâbe) Hac ve ziyaret etmeleri insanlar üzerinde Allah’ın bir hakkıdır” buyuruluyor.

MEŞAİR: Hac ibadetinin diğer bir adı meşair’dir.

NÜSÜK: Tavaf, sa’y, vakfe, şeytan taşlama, kurban kesme, ihram gibi olan hac fiillerine denir.

KÂBE: Mescid-i Haram denilen Cami-i Şerif’in ortasında yaklaşık 13 metre yüksekliğinde 12 metre boyunda ve 11 metre genişliğinde taştan yapılmış dört köşe bir binadır.

HATİM: Kâbe’nin kuzeybatı duvarının (Rükn-i Irak-i ile Rükn-i Şami arası) karşısında, zeminden 1 metre kadar yüksek 1,5 metre kalınlığında yarım daire şeklinde duvardır.

İSMAİL: Hatim duvarı ile Beytullah arasındaki boşluğa denir. Aynı zamanda buraya Hicri Kâbe veya Hatıra da denilir.
KAPISI: Kâbe’nin Kuzeydoğu duvarında (Rükn-i Hacer-i Esved ile Rükn-i Iraki arasında) zeminden 2 metre kadar yükseklikte Kâbe kapısı vardır.

MÜLTEZEM: Hacer-i Esved ile Kâbe kapısı arasındaki bölüme denir.

HACER-İ ESVED: 18–19 cm kutrunda, kırmızımsı, esmer, parlak bir taştır. Hz. İsmail (AS) tarafından Ebu Kubeys dağından getirilen bu taş, tavafa başlama noktasıdır. Bu taşı istilam ederek Hacca başlamak sünnettir.

MAKAM-I İBRAHİM: Hz. İbrahim (AS)’ın Kâbe’yi inşa ederken iskele olarak kullandığı veya halkı Hacca davet ederken üzerine çıktığı taşın bulunduğu yere denir.

KÂBE’NİN KÖŞELERİ: Kâbe’nin dört köşesi vardır. Bunlar; Rükn-i Hacer-i Esved (Doğu köşesinde), Rükn-i Yemani (Güney köşesinde), Rükn-i Şami (Batı köşesinde), Rükn-i Irak (Kuzey köşesinde).

NOT: Harem bölgesinin sınırları ilk olarak Cebrail (AS)’in rehberliğiyle Hz. İbrahim (AS) tarafından belirlenmiş, bu sınırlar daha sonra Hz. Peygamber (SAV) tarafından yeniden belirlenmiştir. Belirlenen yerler ise Kâbe’ye en yakın olan Tenim ve Ci’rane’dir.

HACCIN KISIMLARI: Haccın üç kısmı vardır. Bunlar farz, vacip ve nafiledir.

HACCIN EDA ŞEKİLLERİ: Haccın eda şekilleri de aynı şekilde üçtür. Bunlar İfrad, Temettü ve Kıran’dır.

HAC AYLARI: Şevval, Zilkade, Zilhicce’nin ilk 10 günü.

EYYAM-I MALUMAT: Zilhicce’nin ilk 10 günüdür. Terviye, Arefe ve Kurban günleri bunlardandır.

EYYAM-I MADUDAT: Sayılı günler demektir. Arefe günü sabah namazından başlayıp bayramın 4. günü ikindi namazına kadardır.

TERVİYE GÜNÜ: Zilhicce’nin 8. günüdür. Arefe gününün bir önceki günüdür.

AREFE GÜNÜ:
Zilhicce’nin 9. günüdür.

EYYAM-I MİNA: Mina’da şeytan taşlama günüdür.

AFAKİ: Mekke’nin etrafındaki “Mikat” denilen noktaların sınırladığı bölgenin dışında ikamet eden kimselerdir.

MEKKİ: Mekke ve Mikat sınırları içerisinde ikamet eden kişilere denir.

MİKAT: Mekke’ye gelenlerin ihramsız geçemeyecekleri bölgeye denir.

HAREM BÖLGESİ: Mekke etrafında, bitkileri koparılmamak ve hayvanları avlanmamak üzere sınırları belirlenmiş bölgeye denir.

HARAMEYN: İki harem anlamına gelen kelime, Mekke ve Medine anlamına gelir.

HİLL BÖLGESİ: Harem bölgesi ile Mikat sınırları arasında kalan yerdir.

İHRAM: Hac veya umre niyetiyle diğer zamanlarda helal olan bir kısım fiil ve davranışları, kişinin belirli bir süre için kendisine haram kılmasıdır. Bu esnada erkeklerin büründükleri “Rida” ve “İzar” denilen iki parça örtüye de halk arasında ihram denilmektedir. İhram, niyet ve telbiye ile olur.

MUHRİM: İhrama giren kimseye ihramlı olduğu sürece muhrim denir.

TEHALLÜL: Belirli görevleri yaptıktan sonra ihramdan çıkmaya denir.

MÜZDELİFE: Arafat ile Mina arasında kalan bölgedir.

MEŞAR-İ HARAM: Müzdelife’de Kuzeh Dağı üzerinde olan bir tepedir.

MİNA: Müzdelife ile Mekke arasında harem sınırları içinde bir bölgedir.

CEMRELER: Mina’da şeytan taşlama yerleridir. Buna Remy-i Cimar da denir.

BÜYÜK CEMRE: Cemre-i akabe.

ORTA CEMRE: Cemre-i vusta.

KÜÇÜK CEMRE: Cemre-i ula.

MESCİD-İ HARAM:
Mekke’de ortasında Kâbe bulunan camidir.

MESCİD-İ NEBEVİ: Medine’de bulunan, içinde Efendimiz (SAV)’in mübarek naaşının bulunduğu camidir.

RAVZA-İ MUTAHHARA:
Mescid-i Nebevi’nin içinde Peygamberimiz’in mübarek kabri ile mimberi arasında ki yerdir.
MESCİD-İ KUBA: Medine’de Kuba’da bulunan camidir.

İHSAR: Hac ve umre için ihrama girmiş kimsenin, hac ve umreyi tamamlamadan ihramdan çıkmasıdır.

FEVAT: Arafat vakvesine belirli zamanda yetişememek, vakfenin vaktini kaçırmak demektir.

HACC-I MEBRUR: Makbul olan Hac demektir.

İHCAC: Hac için bedel tutmaya denir.

KUBBE-İ HADRA: Mescid-i Nebevi’de Efendimiz (SAV)’in üzerindeki yeşil kubbedir.

İSTİDAT: Hac ibadetini yapabilmek için kişinin beden ve mali imkânının yeterli düzeyde bulunmasına denir. Lügatte yapabilme, güç yetirebilme anlamına gelir.

MES’A: Safa ile Merve arasında sa’y yapılan yere denir.

TAVAF:Kâbe’nin etrafında yedi defa dönmektir.

TAVAFIN ÇEŞİTLERİ: Tavafın üç çeşidi vardır. Bunlar Nezir, Tahiyat’ül Mescid ve Tatavvu’dur.

ŞAVT: Kâbe tavaf edilirken her bir dönmeye denir. Yedi şavt bir tavaftır.

SA’Y: Safa ile Merve arasında yedi defa gidip gelmektir.

VAKFE: Arafat ve Müzdelife’de durmaktır. Hükmü vaciptir.

IZDIBA: İhramın örtünülen parçasının bir ucunu sağ koltuk altına alıp, sol omuz üzerine atmaktır.

REMEL: Tavafın ilk üç dönüşünde süratli ve dik yürümektir.

TEYAMÜN: Tavafı Kâbe’nin sağından yapmak demektir.

EBTAH: Hacıların veda tavafından önceki gün Mekke ile Mina (Muhassab) arasında konaklayarak burada öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kıldıkları, biraz istirahat edip sabaha karşı veda tavafı için Mekke’ye hareket ettikleri düzlüktür. Buraya “bahta” veya “hasba” denir.

HERVELE: Sa’y esnasında iki yeşil direk arasını süratle yürümektir.

EYYAM-I MİNA: Mina günleri demektir. Mina günleri, Zilhicce ayının 10, 11 ve 12. günlerdir.

CİNAYET’ÜL HAC: Hac yasakları demektir.

CİDAL: Başkalarıyla tartışmak, hakaret ve kavga etmek anlamına gelir. İhram yasaklarından biridir.

YEVM-İ NAHR:
Kurban kesme günüdür.

HEDY: Allah-u Teâlâ’nın rahmetine yaklaşmak veya işlenen bir yasağa kefaret olmak için harem bölgesinde kesilmek üzere götürülen, kendisi veya parası gönderilen kurbana denir.

UHDİYE: Kurban bayramı dolayısıyla kesilen kurbanlara denir.

TEŞRİK: Et kurutmak, suya kandırmak, gördüğü rüya üzerine düşünmek demektir.

DEM: Koyun cinsinden olan kurbana denir.

BEDENE: Deve, sığır cinsinden olan kurbana denir.

DEM-İ ŞÜKRAN: Şükür kurbanı demektir.

DEM-İ CÜBRAN: Ceza kurbanı demektir.

İLK TEHALLÜL: Hanefi mezhebinde cinsel ilişki dışındaki ihram yasaklarının kalkmasını sağlayan ilk tehallül, ancak sacların tıraş edilmesi veya kısaltılması ile olur. Bayramın ilk günü fecr-i sadıktan sonra tıraş olmakla ilk tehallül gerçekleşir.

İKİNCİ TEHALLÜL: İlk tehallülden sonra ziyaret tavafının da yapılmasıyla olur.

NOT: Peygamber Efendimiz (SAV) ömründe sadece bir kez hac yapmıştır.)