Santralde biriken arıtılmış radyoaktif atık suyun denize tahliyesi ile ilgili çalışmaları denetleyen Grossi, devam eden deşarj çalışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, sürecin çevreye, suya ve balıklara hiçbir olumsuz etkisinin olmadığını söyledi.

Grossi, arıtılmış radyoaktif atık suyun denize salındığı bölgeden alınan numunelerdeki radyoaktif madde seviyesinin beklenilen miktarın çok daha altında olduğunu kaydetti.

Arıtılmış radyoaktif atık suyun denize tahliyesinin uzun bir sürecin başlangıcı olduğunu vurgulayan Grossi, “şeffaflık, teknik doğruluk, geniş kapsamlı diyalog ve istişarenin” bu süreçte önemli olduğunu vurguladı.

Grossi, IAEA’nin süreci bağımsız olarak izlemek üzere Fukuşima Daiichi Nükleer Santrali'nde kendi ofisini ve laboratuvarını kurduğunu ifade etti.

Japonya hükümeti, 2011 yılında meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve tsunami nedeniyle nükleer sızıntı yaşanan Fukuşima Daiichi Nükleer Santrali'nde biriken arıtılmış radyoaktif atık suyun kontrollü olarak denize salınmasına karar vermişti.

(İLKHA)