İSTANBUL- Davutpaşa Yıldız Teknik Üniversitesi'nin yerleşkesindeki 2010 Avrupa Kültür Başkenti Kongre Kültür Merkezi'nde düzenlenen Genel kurula, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, eski İçişleri Bakanı ve Ak Parti Milletvekili İdris Naim Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, ile bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve dernek üyeleri katıldı.

 

ÖNDER 52. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER) Genel Başkanı Hüseyin Korkut, imam hatipliler açısından son derece tarihi gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçildiğini ifade ederek, imam hatiplilere karşı uygulanan olumsuz davranışların ortadan kalktığını söyledi.

 

'Eğitimde daha özgürlükçü ve eşitlik ortak paydamızdır'
Demokratikleşme paketine de değinen Korkut, "Türkiye'nin hak ettiği özgürlükler ve hukuk zemininin kademesini güçlendirecek bu paketin takip eden düzenlemelerle hayata geçmesi, ülkemizdeki dini eğitim alanında hissedilir bazı iyileştirmeleri de de beraberinde getirecektir. Bu yasa değişikliği, 28 Şubat sürecinde bilimsellikten uzak ve her türlü haksız, hukuksuz dayatmaları içeren ve tamamen milletimizin değerleriyle çakışarak ve uygulamaya konan 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimin, nesillerin üzerindeki derin hasar ve tahribatını telafi etmeye dönük bir adım olmuştur. Kanunla birlikte eğitimde daha özgürlükçü ve eşitlikçi yöntemlere başvurulması ve bu yaklaşımın sürdürülmesi ve milli eğitimin bundan sonraki temel zihniyeti olması hepimizin ortak arzusudur. Bu bağlamda sözü edilen kanunun ruhuyla bağdaşmayan birtakım hususların da kanunun ön gördüğü amaçlara yönelik yeniden düzenlenmesi gözden ırak tutulmamalıdır." dedi.

 

'Dini vecibelerini yerine getirmek isteyenlere kolaylık sağlanmalı'
Başbakan'ın açıkladığı demokratikleşme paketini bu yönde atılan önemli bir adım olarak değerlendirdiklerini vurgulayan Korkut, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin hak ettiği özgürlükler ve hukuk zemininin kademesini güçlendirecek bu paketin, takip eden düzenlemelerle hayata geçmesi, ülkemizdeki dini eğitim alanında hissedilir bazı iyileştirmeleri de beraberinde getirecektir. Bu çerçevede dini inanca dayalı dini kıyafet her bakımdan bir özgürlük olarak kabul edilmeli, eğitimin her aşamasında serbest bırakılmalıdır. Dini vecibelerini yerine getirmek isteyen öğrencilere her türlü kolaylık gösterilmeli, bütün okullarda ibadet alanları tahsis edilmeli, karma eğitim bir eğitim uygulaması olmaktan çıkarılmalı, dünyanın bir çok bölgesinde olduğu gibi kız, erkek öğrencilere ayrı eğitim veren kurumlar oluşturulabilmelidir." diye konuştu.

 

'Bütün zulümlere rağmen bugünlere gelindi'
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise, "Rabbim'e o günden bugüne bana ve milletime nasip ettiği bütün bu zenginlikler dolayısıyla ne kadar şükretsem azdır. Rabbim bu milletin önünü daha da güçlü şekilde açsın. Yarınlarını çok daha güçlü hale getirsin. milletin değerlerinden korkan, milletin ezanından, Kur'an'ından, inancından korkan bir anlayışın ülkeye ve millete yıllarca zulmetti. Ancak yapılan bu zulümlere rağmen bu camianın ısrarla ayakta durarak, bugünlere geldi.

 

Bugün dünyaya güçlü, net sesler söylüyoruz. Daha çok adalet, hukuk, hakkaniyet, zülmün ortadan kaldırıldığı, kanın ve gözyaşının dineceği bir ortamı güçlü şekilde yine bu millet söylüyor, diyen Müezzinoğlu, "Bunu tarihi geçmişimizde olduğu gibi dünyaya yeniden güçlü bir medeniyet şeklinde sunabilecek yeni, güçlü seslere ve güçlü sahiplenmelerle bunu yarınlara taşıyacak anlayış devamlılığına ihtiyacımız var. Bu da inanıyorum ki bu imam hatip ruhu ve bu milletin genlerinde saklı olan o medeniyet zenginliklerini daha güçlü şekilde ortaya çıkartmamız sayesinde olacak. Bu anlamda bize hükümet olarak veya toplumun önderleri olarak düşen önemli görev ve sorumluluklar var. Rabbim inşallah bunları yerine getirebilmeyi, hakkını verebilmeyi, yarınlarda da hesabını verebilmeyi nasip etsin." şeklinde konuştu.

 

'Sorumluluğumuz ruhen ve fiziken sağlıklı olmayı güçlü tutmaktır'
Bireyin ruhen ve fiziken sağlıklı olabilmesinin huzurlu aile ortamından, sağlıklı toplum, sivil toplum örgütü dinamiklerinin güçlü olmasından geçtiğini vurgu yapan Mehmet Müezzinoğlu, "Bakanlık olarak çok modern hastane kuran, çok iyi doktorlar yetiştiren ve iyi tedavi yapan, dünyanın bütün imkanlarını milletine sunan sorumluluklarımız tabii ki var. Ancak esas sorumluluğumuz ülke yöneticileri olarak sağlık alanında ruhen ve fiziken sağlıklı olmayı güçlü tutmaktır. Hastalanmadan önceki süreyi daha iyi yönetmemiz lazım. Hayata hastalıklı bakmak hastalıkların en önemlisidir ve tedavisi en zor olanıdır. Dolayısıyla hayata sağlıklı bakabilme ve anlamlı yaşayabilme adına sağlıklı, bir toplum oluşturabilmek adına, ÖNDER'e ve bu toplumun milli değerlerini, manevi değerlerini ve medeniyet zenginliklerini geleceğe taşıma derdi olanlara önemli görev ve sorumluluklar düşüyor." diye ifade etti. (Erkan Yavuz-İLKHA)