VAN - Hac ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Kanaat önderlerinden Molla Abdurrahim Timurtaş, Haccın Müslümanların birlik-beraberliğini ve güçlerini gösteren en önemli organizasyonlardan biri olduğunu ifade etti. Hac özlemiyle Van`da son günlerini geçiren hacı adayları ise şimdiden kutsal topraklara ulaşma heyecanı yaşadıklarını belirttiler.
"Bu çağrı ta Hz İbrahim`den…"
Haccın İslam`ın 5 şartından bir tanesi olduğunu ve imkânı olan Müslümanlara farz olduğunu belirten Molla Timurtaş, "Allah (cc), Müslümanlara bunun ilan edilmesini ve insanların hacca gitmelerini Hz İbrahim`den (as) istemiştir. Yeryüzünde ne kadar Müslüman varsa bu çağrı hepsinedir. Kim de bu çağrıya karşılık verirse görevini yerine getirmiş demektir." dedi.
"Makbul bir haccın mükâfatı cennet dışında bir şey değildir"
Hac ile alakalı çok sayıda Hadis-i Şerif olduğunu hatırlatan Timurtaş, "Bunlardan bir tanesi de, "Makbul bir haccın mükâfatı cennet dışında bir şey değildir" hadisi şerifidir. Sadece mükâfatı cennettir. Hacılar Allah` ın (cc) misafirleridir. Allah evinin ziyaretçileridir. Allah bunların isteklerini geri çevirmeyecektir. Dualarını kabul edecektir. Eğer günahlarının af edilmesini isterseler bunlar kabul ediliyor. Tabi şeytan bunların olmasını istemez" şeklinde konuştu.
Mevsiminde, Kabe`nin tavaf edilmesinin Hac olarak tanımlandığını, bu zamanın dışında kutsal topraklara yapılan ziyaretlerin ise umre olarak tanımlandığını söyleyen Timurtaş Hoca, Haccın siyasi yönünün de olduğuna değinerek, "Resulullah`ın (sav) hicretten sonra yapılan umrede, "Sağ kolunuzu ihramlarınızın altında çıkarın! Tavafınızda acele edin Safa ve Merve arasında acele gidip gelin" diyerek bir nevi Müslümanlardan Mekkeli müşriklere güçlerini göstermelerini de istemiştir. Çünkü Mekkeli müşrikler, Müslümanların hicret ettikten sonra zayıf düştüklerini iddia etmişlerdi" ifadelerini kullandı.
"Hac Müslümanların yıllık toplantısıdır"
Bugünkü Müslümanların da Hac farizasını yerine getirirken bunları göz önünde bulundurması tavsiyesinde bulunan Timurtaş Hoca, "Günümüz kâfirleri de `Müslümanların yok olduğunu güçsüz kuvvetsizleştiğini, dağıldığını iddia ediyorlar. Biz Müslümanların da, bugün Allah`ın Beyti`nde milyonlarla dünya küfrüne karşı, `Ey dünya kâfirleri! Ey Amerika ve Ey İngiliz! Biz hala varız, bizler fazlayız, bizler ittifak halindeyiz, bizler biriz` dememiz gerekiyor. Ayrıca Hac, Müslümanların yıllık toplantısıdır. Tüm dünya Müslümanları aynı dilde lebbeyk demektedirler. Bunun siyasi yönü birçok şeyi ifade etmektedir. Allah bizlere emrettiği için bizler bu ibadeti yerine getireceğiz. Bu haşrın tatbikatıdır. Kıyamet sahnelerinden bir tanesidir. Nasıl ki Safa ve Merve tepelerinde toplanan hacılardan kimisi ağlıyor, kimisi dua ediyor, kimisi yalvarıyor. Bu da bir nevi kıyamet sahnesidir" diye konuştu.
"Kutsal topraklara kavuşma arzusuyla yaşıyorum"
Daha kurada ismi çıkmadan kutsal topraklara gitme heyecanı yaşadığını ifade eden hacı adaylarından Nedim Songül, "Gitmek yaklaştıkça, günler azaldıkça bu heyecanımızın da dozu artıyor. Hatta öyle oluyordu ki geceleri dahi uykum kaçıyor, yatamıyorum. Gündüzleri doğru dürüst bir iş yapamıyorum. Sürekli o anki durumu hayal ediyorum. O hayal ile yaşıyorum adeta. Orada göreceklerimi merak ediyorum. Peygamber Efendimizin yaşadığı toprakları, görmüş olduğu o sıkıntıları hissetmeye gidiyorsun. Peygamberimizin misyonunu anlamaya çalışıyorsun. Ve bunları düşündükçe heyecanım daha da artıyor" diyerek hac öncesi duygularını anlattı.
"Tevhidi düşünceyi yaşamaya ve anlamaya gidiyoruz"
Peygamberimize (sav) inanan milyonlarca Mü`minin Mekke`de toplanacağını ifade eden Songül, "Ya Resullalah (sav) kardeşlerin burada diyebilme heyecanını yaşamaya hissetmeye ve Haccı anlamaya gidiyoruz. Hz Hacer annemizin, Hz İbrahim babamızın ve Hz Muhammed`in (sav) sünnetini anlamaya ve hacda tevhidi düşünceyi yaşamaya ve anlamaya gidiyoruz." şeklinde konuştu.
"Cenabı Allah herkese nasip etsin"
Peygamber efendimizin yaşadığı memleketi görmenin arzusuyla sabırsızlandıklarını söyleyen Ziya Yıldırım ise, "Hac ibadetlerimizi yerine getireceğiz. Cenabı Allah herkese nasip etsin. O topraklara gitmek çok güzel bir duygudur. O manevi havayı tatmak hissetmek bambaşka bir duygu olsa gerek. Peygamber Efendimizin basmış olduğu toprakları görmek heyecan vericidir." ifadelerini kullandı. (Murat Dalgın, Mehmet Aldemir - İLKHA)