İhvan liderlerinden Dr. Talat Fehmi, Mısır'da Muhammed Bedii ve el-Biltaci'nin de aralarında olduğu üst düzey 8 Müslüman Kardeşler (İhvan) yöneticisine idam cezasının verilmesini İLKHA'ya değerlendirdi.

Darbe yetkilileri tarafından alınan bu haksız kararın, bazı koşul ve şartlarda alındığını ifade eden Fehmi, bunlardan birinin, Mısır'da kötüleşen siyasi, sosyal ve ekonomik koşullar ve yaşam standartlarının bozulması olduğunu ifade etti.

Mısır'ın ulusal güvenliğini tehdit eden ve benzeri görülmemiş felaketlerin habercisi olan artan risk ortamının da bu kararların nedenlerinden olduğunu aktaran Fehmi, diğer nedenleri ise şöyle sıraladı:

"Darbe otoritesinin, halkı sindirme ve korkutma arzusu ve tüm darbe karşıtlarına, darbeye karşı çıkanların kaderinin siyasi mahkemeler aracılığıyla öldürülmek olduğu mesajı verilmek isteniyor.

Karar, Gazze ve Filistin halkına yönelik acımasız saldırıda, HAMAS'a karşı savaşında siyonist oluşumu desteklemektir."

İbrani "Maariv" gazetesinin, darbe yönetiminin idam kararlarının ardından "israilin, perde arkasında HAMAS'a karşı savaşta yalnız olmadığı ortaya çıktı." yorumunda bulunduğunu hatırlatan Fehmi,

Siyonist oluşumun Mısır'daki darbe yönetimin bu kararı memnuniyetle karşıladığına işaret eden Fehmi, Orta Doğu'daki çoğu ülkenin, siyasal İslam'a karşı bir yıpratma savaşına girmiş durumda olduğunu kaydetti.

"Hadiseler, siyonist oluşuma yönelik gerçek tehdidin İhvan olduğunu kanıtlamıştır"

İhvan lideri Dr. Muhammed Bedii'nin, geçmişte Filistin hakkındaki, "Filistin bizim ilk meselemiz, hayat ve diğer her şey kolay ama İslam'ımız kolay değil, Filistin'imiz kolay değil, Kudüs'ümüz kolay değil, El Aksa'mız kolay değil. Kudüs'ümüz düşmez ve El Aksa'mız düşmez." Sözlerine atıfta bulunan Dr. Talat Fehmi, "Siyonistler, Müslüman Kardeşler'in Filistin davasının baş destekçisi ve savunucusu olduğuna ve kuruluşundan bu yana Müslüman Kardeşler'in, Filistin davasındaki önemli rolü nedeniyle ortadan kaldırılması gerektiğine inanmaktadır. İmam El Benna, Müslüman Kardeşler'in misyonuna ilişkin bakışını şu sözleriyle özetlemiştir: 'Filistin'de savaşan tek bir Yahudi olduğu sürece İhvan'ın görevi bitmiş sayılmaz.' Hadiseler, siyonist oluşuma yönelik gerçek tehdidin İhvan olduğunu kanıtlamıştır." diye konuştu.

Dr. Fehmi, "1970'te İbrani Üniversitesi dergilerinden birinde şehit İmam Hasan El Benna'nın bir resmi yer alıyordu. Başlıkta şöyle yazıyordu: 'Bu resmin sahibi israilin en büyük düşmanlarından biriydi, öyle ki 1948'de Mısır'dan ve diğer ülkelerden yandaşlarını bizimle savaşmaları için gönderdi. Savaşa girmesi israil için korkutucu derecede rahatsız ediciydi ve o sırada Hasan El Benna'nın takipçilerini dizginlemeye özen gösteren israilin Mısır'daki dostları olmasaydı Yahudilerin durumu farklı olurdu." diye ekledi.

Fehmi, siyonistler işgalcilerin, İhvan'ın, siyonist projeler karşısında tehlikenin farkında olduğunu bildiklerini ve bu nedenle İhvan'a amansız bir şekilde mücadele ettiklerini ifade etti.

"Darbe tarihi masum insanların ve şehitlerin kanlarıyla doludur"

Mısır'daki darbe yönetiminin geçmişte de birçok suç işleyerek binlerce kişiyi katlettiğini ve İhvan mensubu on binlerce kişiyi tutukladığını hatırlatan Fehmi, "Darbe tarihi masum insanların ve şehitlerin kanlarıyla doludur. Darbe yetkilileri aynı yolu izlemeye ve aynı suç politikalarını sürdürmeye devam ediyor. İhvan'a gelince, şu sloganı haykırıyorlar: 'Allah için ölüm en büyük dileğimizdir.' Bu, İhvan üyelerinin mecazi olarak değil, gerçek olarak tekrarladıkları bir slogandır ve bizzat Genel Rehber Dr. Bedii şöyle diyor: 'Allah rızası için ölümün en büyük dileğimiz olduğunu söylerken sayıklamıyoruz." şeklinde konuştu.

"İdam cezaları, bölgedeki katliamlara karşı uluslararası sessizliğin bir uzantısıdır"

İdam kararları karşısında dünya kamuoyunun sessizliğine işaret eden Fehmi, "Özgür dünya' iddiaları, kanlı darbeye göz yumduğu ve Filistinli çocukları bombalarının enkazı altına gömdüğü zaman çöktü. Filistinli çocuklar bombaların enkazı altına gömüldü. İdam cezaları, bölgedeki katliamlara karşı uluslararası sessizliğin bir uzantısıdır. Maskeler ve araçlar farklı olsa da katil aynıdır." değerlendirmesinde bulundu.

"Dünya hükümetleri, çocukların öldürülmesine ve yaşamın tüm bileşenleriyle yok edilmesine sessiz kalmaktadır"

Arap ve İslam halklarının ise siyonist proje karşısında tek bir dava uğruna yaşadığını belirten Fehmi, "Bu nedenle Gazze'de HAMAS hareketine karşı savaşıyorlar ve ülkelerimizde siyonistlerin küstahlıklarına ve suçlarını reddeden tüm halk gücüyle karşı karşıya geliyorlar. Siyonist projeyi benimseyen dünya hükümetleri, çocukların öldürülmesine ve yaşamın tüm bileşenleriyle yok edilmesine sessiz kalmaktadır. Aksine bu hükümetler, bu gerçekliği sürdürmek için destek vermekte, yardım etmekte ve para ödemektedir. Ancak Güney Afrika Devleti'nin oynadığı rolü kabul etmek önemlidir." şeklinde konuştu.

Mısır'da on yılı aşkın bir süredir devam eden bu adaletsizliği durdurmak için ümmet ve Müslüman fertlere düşen görevlere dikkat çeken Fehmi, şunları kaydetti:

"Hepimiz hakkı desteklemeli ve siyonist projeyi ve onun yanında duran ya da onunla iş birliği yapanlara karşı durmalıyız. Ümmet, medya aracılığıyla bu suçları ortaya çıkarmalı ve tüm gücüyle gerçeği kucaklamalıdır ki siz de medyanızda bunu yapıyorsunuz. Bu suçların maskesini düşürmek ve kamuoyuna ifşa etmek ümmetin görevidir."

"Müslüman Kardeşler, tüm Mısır'ı bu kanlı darbeden kurtarmak için hiçbir çabadan kaçınmayacaktır"

Fehmi, İhvan'ın, darbe yönetiminin bu idam kararlarına karşı nasıl bir tepki göstereceğine yönelik soruya da şu yanıtı verdi.

"Müslüman Kardeşler, tüm Mısır'ı bu kanlı darbeden kurtarmak, mazlumları savunmak ve haklarını savunmak için tüm uluslararası ve yasal yollarda hiçbir çabadan kaçınmayacaktır. Herkes bilmelidir ki, boşa akıtılan bu kanların ve yıllarca süren adaletsizlik ve bariz baskının sonucu herkes için sefalet, sıkıntı ve yoksulluk olacaktır. Bir süre sessiz kalsak bile, olanlardan memnun olmayan insanların bir parçasıyız. Eğer bir süre sessiz kalırlarsa, yöneticilerini seçebilecek ve adaletsizliği ortadan kaldırabilecekler. Biz olanlardan memnun olmayan insanların bir parçasıyız." (İLKHA)