Uluslararası Hukuk Uzmanı Dr. Enis Kasım, Filistin Online'a yaptığı açıklamada, 7 Ekim olaylarının, Filistin davasının yeniden doğuşunu temsil ettiğini söyledi.
Filistin meselenin bu olaylardan önce kaybolma ve yok olma sürecinde olduğunu ifade eden Kasım, yaşanan olayların, "yeniden doğuşa" vesile olduğunu kaydetti.
Kasım, "7 Ekim, siyonist projenin sonunun başlangıcıdır ve projenin Amerikan ve Batı desteği olmadan yaşayamayacağı tam olarak olarak ortaya çıktı."
Arap ve Müslüman ülkeleri, Batı ve özellikle ABD ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmeye çağıran Kasım, "ABD'nin dürüst arabuluculuk yaptığından bahsedenler son derece budala." dedi.
Kasım, işgalci rejimin, "Arap dünyasının kalbinde bir Batı sömürge projesi" olduğunu söyledi.
Filistin direnişinin, "nasıl yorumlanması ve onunla nasıl başa çıkılması gerektiği hususunda tarihi hayrete düşürecek bir mucize oluşturduğunu" vurgulayan Kasım, "5 aydır süren direniş, savaş ve soykırımın ardından dimdik ayakta kalmayı başardı, eğilmedi ve kimsenin yardımına ihtiyaç duymadı." ifadesine dikkat çekti.
Kasım, "Direnişin, işlerini uzun vadeli bir halk kurtuluş savaşıyla savaşacak şekilde düzenlediği açıktır ve bu, Filistin direniş sahnesinin dehasının bir parçasıdır." diye ekledi.
Direnişin, müzakerelerde ortaya koyduğu siyasi performansa övgüde bulunan Kasım, düşmanla akıcı bir şekilde ve sağlam bir çabayla müzakere eden direniş liderliğiyle gurur duyduğunu ifade etti.
Kasım, direniş liderliğini "çalışmalarını planlayan ve gizli tutan liderlik, ulusu stratejik zafere götürecek deha ve tarihi bir liderliktir" diye nitelendirdi.
İşgalin, Filistin halkıyla bir arada var olmayacağını ve Oslo'nun işgalin, Filistin halkını görmezden geldiğinin en büyük kanıtı olduğunu vurgulan Hukuk Uzmanı Dr. Enis Kasım, ulusal halk kurtuluş projesi etrafında bir araya gelmenin gerekliliğini kaydetti.