BM İnsan Hakları Konseyinin 55. Oturumu'na katılmak üzere Cenevre'de bulunan Fakhri, Gazze'de yaşanan gıda krizi, kıtlık ve işgalcilerin Filistin halkı üzerindeki uygulamalarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

7 Ekim 2023'te savaşın başlamasının ardından Gazze'deki insanların benzeri görülmemiş şekilde aç kaldıklarına şahit olduklarını bildiren Fakhri, "Bu kadar hızlı ve tamamen aç bırakılan bir topluluk (Gazzeliler) hiç görmedik. Şu anda gördüğümüz şey ise kıtlık. Şu anda Gazze'de çocukların yetersiz beslenme ve susuzluktan öldüğünü görüyoruz. Modern tarihteki hiçbir çatışmada çocukların bu kadar çabuk yetersiz beslenmeye itildiğini hiç görmemiştik." dedi.

Fakhri, yetersiz beslenen çocukların gelişimde sorun yaşayacağına, bu durumun uzun vadeli ve kalıcı etkilerinin olacağına işaret etti.

Açlık nedeniyle çocuk ölümlerinin yaşanmasının ardından ölüm oranlarının da önemli oranda arttığının görüleceğine dikkati çeken Fakhri, "Bundan daha korkunç bir durum hayal edemiyorum." diye konuştu.

Fakhri, ülkelerin son dönemde Gazze'ye havadan yardım indirmelerine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

"Havadan yardım indirmek çok maliyetli ancak etkili değil. Havadan yardım, bazen çok fazla kaos ve soruna neden olabilir. Gıdalar her yere dağılırken bunları dağıtmanın sistematik bir yolu da yok. Bu kadar zaman ve parayı maliyeti yüksek havadan yardımlarına harcamak yerine, ABD ile bu yardımları yapan diğer ülkeler, İsrail'e, Gazze'ye insani yardımın serbestçe girişine izin vermesi ve kalıcı bir ateşkes sağlaması için baskı yaparak acilen ateşkes sağlanmasına odaklanmalı. (Havadan yardım) Bu, ölmek üzere olan birine yara bandı yapıştırmak gibidir. Bunun uzun vadeli etkisi çok az."

Savaşın başlamasının hemen ardından İsrail'in 8 Ekim'de Gazze'ye giden suyu kestiğini hatırlatan Fakhri, 9 Ekim'de Gazze'nin tamamen kuşatıldığını söyledi.

"Savaşta gelinen noktada bir soykırım olduğu açık"

Fakhri, siyonist sözde yetkililerin, Gazze'deki niyetlerini açıklamasının ardından bunu hayata geçirdiklerini ve daha önce görmedikleri bir "açlık krizine" neden olduklarını kaydetti.

BM raportörleri olarak "Gazze'de bir soykırım riski olduğuna" ilişkin endişelerini dile getirdiklerini anımsatan Fakhri, Uluslararası Adalet Divanının 26 Ocak'ta açıkladığı ihtiyati tedbir kararında Gazze'de soykırım riski konusunda makul kanıtlar bulunduğunu açıkladığını bildirdi.

Michael Fakhri, "Savaşta gelinen noktada bir soykırım olduğu açık. İsrail'in gıdayı ve açlığı bir silah olarak kullandığını görüyoruz. Savaşla başlayan, bugün de devam eden bir aç bırakma kampanyası görüyoruz. Bunun bir soykırım olduğuna ve İsrail'in Gazze'deki Filistin halkına yönelik kasıtlı bir aç bırakma kampanyası olduğuna şüphe yok." ifadelerini kullandı.