İSTANBUL - Mazlum-Der Cezaevi Söyleşileri'nin yeni sezondaki ilk söyleşisi gerçekleşti. 13.'sü gerçekleşen söyleşide Av. Kaya Kartal, "Türkiye'de Cezaevlerinin Genel Durumu, İstatistikler, İhlal Başlıkları ve Yapılabilecekler" başlığı altında konuyu değerlendirdi. Türkiye'de cezaevlerinin çeşitlendiğini, açık cezaevinden yüksek güvenlikli cezaevine kadar çeşitli cezaevi türleri olduğu bilgisini aktaran Kartal, bunlardan yüksek güvenlikli cezaevlerinin tecridin daha yoğun ve sistematik olarak uygulandığı hapishane türünün başında geldiğini belirtti.

 

Siyasi mahkûmlar tekrar cezalandırılıyor
Cezaevleriyle alakalı verdiği genel bilgilerin ardından konuşmasını cezaevlerinde ihlal başlığıyla sürdüren Av. Kaya Kartal, bazen hukuk kılıfına giydirilmiş bazen de cezaevi idaresinin keyfiliğine bırakılmış uygulamalardan bahsetti. Bu uygulamaların, mahpusları adeta işlediği iddia edilen suçun ötesinde tekrar tekrar cezalandıran bir sisteme dönüştüğünü vurguladı.
Hücre cezaları, görüş kısıtlamaları, iletişim kısıtlamaları vb. uygulamaları bu duruma örnek olarak gösteren Kartal, özellikle siyasi mahpusların buna daha yoğun maruz kaldıklarını kaydetti. Kartal, uygulamalara bakılarak hem adli mahpusların hem de siyasi mahpusların devletin gözünde deyim yerindeyse insan yerine konulmadıkları sonucunun çıkarabileceğini söyledi.

 

Cezaevleri mantığı sorgulanmalı
Kayseri Pınarbaşı'nda ring aracında yanarak ölen 5 mahpus örneğini anlatan Kartal, devletin kendisine kamunun emanet ettiği kişilere buna benzer örneklerde görüleceği gibi esirden daha aşağı muameleler yapabildiğini belirtti. Kartal, bu başlık altında son olarak cezaevleri mantığının da ayrıca sorgulanmasını önererek bir cezalandırma aracı olarak "dört duvar"ın ne kadar adil ve insani olabileceğinin evrensel olarak tartışmaya açılmasının yeni açılımlar getirebileceğini dile getirdi.

 

En küçük bir destek onlar için büyük moral oluyor
Konuşmasının son bölümünü mahkûmlarla dayanışmak ve cezaevlerindeki ihlallere karşı neler yapılabileceğine ayıran Kartal, yapılabileceklerin oldukça çeşitli olduğunu, en ufak adımların dahi ihlallerin önlenebilmesine ve tecridin kırılmasına katkı sağlayabileceğini anlattı.

 

Kaya Kartal, özellikle mahpuslara mektup yazmanın, kitap göndermenin ve onların mektuplarına cevap yazmanın mahpuslar için büyük bir moral kaynağı olduğunu ifade etti. STK'lar ve ilgili diğer örgütlerin cezaevleriyle ilgili gerçekleştirdikleri eylem, panel, söyleşi, sergi, vb. etkinliklere katılmanın önemine de değinen Kaya Kartal, yakın çevremizle sürekli bu konuda konuşarak bu hassasiyetin dile getirilmesinin önemine vurgu yaparak konuşmasını sonlandırdı. (Erkan Yavuz - İLKHA)