DİYARBAKIR - Memur Sen Diyarbakır İl Başkanı Yunus Memiş, Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan Demokratikleşme Paketiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Memiş, paketin yüzde yüz Türkiye`nin ihtiyaçlarını karşılamadığına dikkat çekti.
Genel itibarı ile paketin olumlu olduğu değerlendirmesi yapan Memur Sen Diyarbakır İl Başkanı Memiş, "Demokratikleşme paketinin yüzde yüz Türkiye`nin ihtiyaçlarını karşılamasa da genel olarak olumlu bir intiba oluşturdu. Bu yüzden biz de paketteki maddelerin çoğunu önemsiyoruz dedi.
`Başörtüsü ve andımızdan dolayı yargılandık`
Açıklanan paketin kendilerinin eğitim boyutundaki kılık-kıyafet yönetmeliği yönünde daha çok önemsediklerini belirten Memiş, "Özellikle yıllarca andımızın kaldırılması noktasında bizim sürekli mücadelemiz olmuştu. Hatta 2007 yılında Doğu Güneydoğu`da 42 yönetici, andımızın kaldırılması, başörtü yasağının kaldırılması, anadil eğitimi noktası, okullarda seçmeli Kürtçe dersin okutulması ve üniversitelerde de Kürt Dili Edebiyatı`nın açılması ile ilgili 4 başlık halinde zamanın Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından DGM`de yargılandık. Tabi yıllarca bu konuda bedel ödedik. Andımız gerçekten tek tipleştirmeye yönelikti. Geçen haftalarda da yaklaşık 57 STK`yla birlikte İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde andımızın kaldırılması noktasında bir basın bildirimiz olmuştu. Bununla ilgili artık insanları tek tipleştiren, dini duygulardan yoksun, milliyetçilik kokan bu tür uygulamaların hepsine karşıyız. Dolayısıyla andımızın kaldırılması gerçekten sevindiriciydi. Daha önce ortaokullarda kaldırılan andımızın ilkokullarda da kaldırılması son derece önemli bir husustur" dedi.
Açıklanan paketin kendilerinin eğitim boyutundaki kılık-kıyafet yönetmeliği yönünde daha çok önemsediklerini belirten Memiş, "Özellikle yıllarca andımızın kaldırılması noktasında bizim sürekli mücadelemiz olmuştu. Hatta 2007 yılında Doğu Güneydoğu`da 42 yönetici, andımızın kaldırılması, başörtü yasağının kaldırılması, anadil eğitimi noktası, okullarda seçmeli Kürtçe dersin okutulması ve üniversitelerde de Kürt Dili Edebiyatı`nın açılması ile ilgili 4 başlık halinde zamanın Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından DGM`de yargılandık. Tabi yıllarca bu konuda bedel ödedik. Andımız gerçekten tek tipleştirmeye yönelikti. Geçen haftalarda da yaklaşık 57 STK`yla birlikte İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde andımızın kaldırılması noktasında bir basın bildirimiz olmuştu. Bununla ilgili artık insanları tek tipleştiren, dini duygulardan yoksun, milliyetçilik kokan bu tür uygulamaların hepsine karşıyız. Dolayısıyla andımızın kaldırılması gerçekten sevindiriciydi. Daha önce ortaokullarda kaldırılan andımızın ilkokullarda da kaldırılması son derece önemli bir husustur" dedi.
Başörtünün yıllarca yasaklaştırılmasını kamuda kanayan bir yara olarak ifade eden Memiş, "Tabi yıllarca kanayan bir yara olarak kamuda başörtü yasağının olması, okulda inancından dolayı başörtü takamayan kızlarımızın, bacılarımızın veya görevden atılan yüzlerce başörtülü kardeşimizin, okuldan atılan binlerce öğrencinin mağduriyetinin giderilmesi noktasında kamuda başörtü serbestliğini de olumlu görüyoruz. 2008 yılında Diyarbakır`da bir mitingde Göktaş hocanın da halka hitaben söylediği şu söz çok önemliydi, `Yarından itibaren tezi yok, herkes başörtülü bir şekilde kamuda okullara gitsin ve bu konuyla ilgili her türlü zorluğa dirensinler` demesi çok önemliydi ve gerçekten biz de onunla beraber bu konuyla ilgili daha dikkatli davranmaya başladık. Arkadaşlarımıza `Kesinlikle bu şekilde derse girin ve her türlü sıkıntınızda yanınızda olacağız` dedik. Ve bu konudaki direncimizi gösterdik" şeklinde konuştu.
`Başörtüsü yasağı ile ilgili yıllarca hukuksuzluk yaşandı`
Başörtü yasağıyla ilgili yıllarca hukuksuz bir şekilde sıkıntıların çekildiğini ve gerginliklerin meydana geldiğini hatırlatan Memiş, "Bununla ilgili yıllarca her türlü sıkıntılar da çekildi. Zaman zaman okullarda gerginlikler oldu ve bizlerin de gidip gerginlikleri yaşadığımız oldu. Ama Allah`a çok şükür, yüce Allah`ın izniyle başbakanın bu paketi açıklaması kamuda başörtü serbestliğinin olması ve bunun yanında inancın güvence altına alınması son derece önemliydi. Zira biz daha önce de kamuda serbestlikle ilgili yaklaşık 12 milyon imza toplamıştık ve bununla ilgili de okullarda kılık kıyafet eylemini başlatmıştık. Çünkü bunu biliyorduk, serbest bırakılıncaya kadar biz bu şekilde okullara gideceğiz. Bu da Allah`a çok şükür güzel bir imkân oldu" ifadelerine yer verdi.
Başörtü yasağıyla ilgili yıllarca hukuksuz bir şekilde sıkıntıların çekildiğini ve gerginliklerin meydana geldiğini hatırlatan Memiş, "Bununla ilgili yıllarca her türlü sıkıntılar da çekildi. Zaman zaman okullarda gerginlikler oldu ve bizlerin de gidip gerginlikleri yaşadığımız oldu. Ama Allah`a çok şükür, yüce Allah`ın izniyle başbakanın bu paketi açıklaması kamuda başörtü serbestliğinin olması ve bunun yanında inancın güvence altına alınması son derece önemliydi. Zira biz daha önce de kamuda serbestlikle ilgili yaklaşık 12 milyon imza toplamıştık ve bununla ilgili de okullarda kılık kıyafet eylemini başlatmıştık. Çünkü bunu biliyorduk, serbest bırakılıncaya kadar biz bu şekilde okullara gideceğiz. Bu da Allah`a çok şükür güzel bir imkân oldu" ifadelerine yer verdi.
`Anadilde eğitim konusu son derece önemlidir`
Anadilde eğitim için desteklerin olumlu olduğunu söyleyen Memiş, "Diğer bir husus, anadilde eğitim noktasında da hükümetin daha önce özel kurslar açması, dershaneler aracılığıyla daha sonra okullarda seçmeli ders olması ve şu anda da aynı şekilde özel okulların anadilde eğitim yapabilmesi imkânının sağlanması da önemli bir durumdur. Bunun yanında üniversitelerde de yine Kürt Dili Edebiyatı açılmıştı. Bunlar gerçekten de son derece önemli" dedi.
Anadilde eğitim için desteklerin olumlu olduğunu söyleyen Memiş, "Diğer bir husus, anadilde eğitim noktasında da hükümetin daha önce özel kurslar açması, dershaneler aracılığıyla daha sonra okullarda seçmeli ders olması ve şu anda da aynı şekilde özel okulların anadilde eğitim yapabilmesi imkânının sağlanması da önemli bir durumdur. Bunun yanında üniversitelerde de yine Kürt Dili Edebiyatı açılmıştı. Bunlar gerçekten de son derece önemli" dedi.
`Düşüncelerinden tutuklananların önü açılmalı`
Memiş değerlendirmesinin devamında, düşüncelerinden dolayı cezaevlerine konulmuş kişilerin önlerinin açılması gerektiğini vurgulayarak, "Bunun yanında köy yerleşim yerlerinin isimlerinin Kürtçe olarak verilmesi de yine önemlidir. İnsan hakları açısından inancın teminat altına alınması son derece önemlidir. Ancak gönül isterdi ki şiddete bulaşmamış insanların da serbest bırakılması, paketten beklentilerimizden biri de buydu. Çünkü üzerlerinde herhangi bir suç unsuru yok. Düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde olanların da cezalarının indirimi veya kısa süreli ya da geçici af maddesiyle bunların önünün açılmasını beklerdik" ifadelerini kullandı.
Memiş değerlendirmesinin devamında, düşüncelerinden dolayı cezaevlerine konulmuş kişilerin önlerinin açılması gerektiğini vurgulayarak, "Bunun yanında köy yerleşim yerlerinin isimlerinin Kürtçe olarak verilmesi de yine önemlidir. İnsan hakları açısından inancın teminat altına alınması son derece önemlidir. Ancak gönül isterdi ki şiddete bulaşmamış insanların da serbest bırakılması, paketten beklentilerimizden biri de buydu. Çünkü üzerlerinde herhangi bir suç unsuru yok. Düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde olanların da cezalarının indirimi veya kısa süreli ya da geçici af maddesiyle bunların önünün açılmasını beklerdik" ifadelerini kullandı.
`Hükümet özgürlükler konusunda yeni adımlar atmalı`
Eğitimle ilgili önemli adımların olduğu sözlerine ekleyen Memiş "Ancak, okullarda öğrencilerimiz noktasında da geçen yıl Milli Eğitim Bakanlığının yayınlamış olduğu bir genelge vardı. Bu post modern darbenin 1982 yılında hazırlamış olduğu kılık-kıyafet yönetmeliğinin de bir an önce öğrencilerle ilgili de inşaallah bu kamuda kılık-kıyafet serbestliği noktasında başörtüsü serbestliğinin de önünün açılması olur. Hükümetin özgürlükler noktasında tekrar bu adımların atması yönünde adım atmasını bekliyoruz" diyerek beklentilerinin karşılık bulması temennisinde bulundu. (Hüseyin Yalçın - İLKHA)
Eğitimle ilgili önemli adımların olduğu sözlerine ekleyen Memiş "Ancak, okullarda öğrencilerimiz noktasında da geçen yıl Milli Eğitim Bakanlığının yayınlamış olduğu bir genelge vardı. Bu post modern darbenin 1982 yılında hazırlamış olduğu kılık-kıyafet yönetmeliğinin de bir an önce öğrencilerle ilgili de inşaallah bu kamuda kılık-kıyafet serbestliği noktasında başörtüsü serbestliğinin de önünün açılması olur. Hükümetin özgürlükler noktasında tekrar bu adımların atması yönünde adım atmasını bekliyoruz" diyerek beklentilerinin karşılık bulması temennisinde bulundu. (Hüseyin Yalçın - İLKHA)