Ne büyük bir ikram, ne büyük bir lütuf. Yüce Allah’ın bu çağrısına lebbeyk dememek elden değil. Ahirete talib olanlar, günah kirlerinden arınmak isteyenler, rızayı ilahiyi kazanmak isteyenler, beraat senedini alıp kurtuluşa ermek isteyenler işte fırsat. Bu mübarek gün ve geceleri gereğince değerlendirenler bahtiyar olurlar.

İstifade etmenin bazı şartları vardır

Berat Gecesi’ni ihya etmek ve feyzinden istifade etmek için bazı şartlar ileri süren Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:

Hangi ibadetler yapılır?

Bu geceyi ibâdet ve tâatla geçirmek büyük sevaptır. Kaza namazları ve nafile namazlar kılmak, vaaz ve nasihatleri dinlemek, tövbe ve istiğfar etmek, zikir çekmek, salavat getirmek, Kur’an okumak, dua etmek gibi ibadetler yapılır. Fakat o geceye mahsus belirli bir ibadet şekli yoktur. Nitekim Peygamber Efendimiz bu geceyi ibadetle geçirmiş ve Allah’a şöyle dua etmiştir:

Bu geceler birer İslam şiarıdırlar. Bu gecelerin manevi ikliminden istifade etmek isteyen Müslümanlar gündüzleri oruç, geceleri de ibadetle geçirmeye azami gayret gösterirler. Bu gecelerin farkı çarşı, sokak, ev, cami kısaca her yerde kendisini hissettirir. Ne mutlu o insana ki bu fırsatı en güzel şekilde değerlendirir.

Mukadderat-ı beşeriyenin programı bu gecede belirleniyor

Bu gece; Kur’an-ı Kerim’in levh-i mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Bu, Duhan Suresi’nin ilk ayetlerinden anlaşılmaktadır. Rızık, ecel, zenginlik, fakirlik, doğum, ölüm... gibi herkesin ve her şeyin kaderi ve durumu bu gecede düzenlenmeye başlanır, Kadir Gecesi’nde tamamlanarak her defter sahibine teslim edilir.

Ayet-i kerimede belirtilen gecenin “Berat Gecesi” mi yoksa “Kadir Gecesi” mi olduğu konusunda alimler görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Çoğunluk, bu konuda “Kadir Gecesi” ile ilgili müstakil surenin bulunmasını delil göstererek “Duhan Suresi”ndeki bu ayetin kastının “Berat Gecesi” olduğu konusunda fikir beyan etmişlerdir. Bir kısım müfessirler de hikmetli işlerin ayırımının Berat Gecesi başlayarak Kadir Gecesi’ne kadar devam ettiğini belirterek orta yol bulmuşlardır. Bu işlerin neler olduğu konusunda ise Abdullah b. Abbas (ra), şu ayrıntıları vermiştir: