15 Temmuz Meydanında toplanan binlerce kişi, ellerindeki dövizlerle işgal rejiminin katliam ve soykırıma dikkat çekti.
Toplanan kalabalık, sık sık sloganlar atarak, işgal rejiminin katliamlarını protesto etti.
15 Temmuz Meydanı'nda toplananlar adına basın açıklamasını, Yakup Ulaşkın okudu.
7 Ekim Aksa Tufanı'nın, Filistin halkının işgalci siyonist çeteyi kendi topraklarından çıkarma operasyonu olduğunu belirten Ulaşkın, bu operasyon ile Mossad başta olmak üzere, iç içe geçmiş Batı ve Doğu merkezli istihbarat ağları ile devlet aygıtlarının, tarihi bir hezimet yaşadığını, siyonist çetenin yenilmezlik algısının yerle bir olduğunu belirtti.
“Yenilgiyi tadan siyonistler, bunun hıncını sivil ve savunmasız insanlardan çıkarmaktadır”
Filistin halkının bağrından çıkmış ve tarihin tanıklık edebileceği müstesna bir kahramanlık örneğinin gösterildiğini belirten Ulaşkın, “Cesaret ve savaş örneği ve taktiği ortaya koyan Filistin direnişi; insanlık tarihinin en meşru ve en haklı direniş destanlarından birini yazmıştır. Direniş kahramanlarına karşı büyük hezimet ve yenilgiyi tadan siyonistler, bunun hıncını sivil ve savunmasız insanlardan çıkarmaktadır. Gazze’de kardeşlerimizin üzerine siyonist çetelerce bombalar yağdırılmakta, evleri yıkılmaktadır.” dedi.
“Yerleşimci adı altında Yahudi çeteler silahlandırılarak terör estirilmektedir”
Siyonsit işgal rejiminin saldırılarından dolayı çocuk, kadın, yaşlı ve savunmasız masum sivil insanların yerinden edilmiş durumda olduğunu söyleyen Ulaşkın, "Başta Gazze olmak üzere, Kudüs’te ve Filistin’in diğer şehirlerinde kardeşlerimiz zulüm, baskı, alıkonulma ve soykırıma maruz kalmaktadır. Filistin’deki demografiyi değiştirmeye devam eden siyonist haramiler, Yahudileştirme ve siyonistleştirme politikasıyla, oradaki çapulcu ve gaspçı sözde yerleşimci adı altında Yahudi çetelerini silahlandırarak adeta terör estirmektedir.” diye belirtti.
“Gazzeli kardeşlerimizin yanında yer almaya devam edeceğiz”
İnsanlığını yitirmemiş tüm dünya halklarının bu zulme karşı meydanlara akın ettiğini, ne yazık ki başta Müslüman liderler olmak üzere dünya liderlerinin bu zulme seyirci kaldığını belirten Ulaşkın, "Bizler, bu zulme seyirci ve sessiz kalmamaya and içtik. Selahaddin-i Eyyubi’nin torunları olarak Kudüs özgürlüğüne kavuşana kadar, Gazzeli kardeşlerimizin yanında yer almaya devam edeceğiz. Çete başı Netanyahu ve mağlup siyonist terör şebekesi, Filistinli kardeşlerimize yönelik 100 günü aşan saldırılarında istediğini başaramadı. Direniş kahramanları tüm dünya istikbarına karşı Allah’a dayanarak, yenilmez denilen orduları alaşağı etmeye devam etmektedir.” şeklinde konuştu.
“Mücahitler, ABD, Avrupa devletleri ve siyosist çeteye galip gelecektir”
Ulaşkın, “Direniş kahramanlarının tasvirini Bakara Suresinin 249. ayetinde yüce Rabbimiz şöyle tanımtaktadır;
“Bizim bugün, Calut ile ordusuna karşı duracak gücümüz yok." dediler. Allah'a kavuşacaklarına inanıp, bilenler ise şu cevabı verdiler: "Nice az topluluklar, Allah'ın izniyle nice çok topluluklara galip gelmişlerdir. Allah, sabırlılarla beraberdir.
Yüce Rabbimiz bu günün mücadelesine ışık tutacak zaferin müjdesini bu mübarek ayete belirtirken, az topluluk olan mücahidler, çok topluluk olan ABD, Avrupa devletleri ve siyosist çeteye galip gelecektir, inşallah.” dedi.
“Siyonist israil’in hüsrana uğrayacağı günler yakındır”
Direniş kahramanlarının, asrımızın Selahaddin-i Eyyubileri olduğu söyleyen Ulaşkın, “Tarihe altın harflerle yerlerini alacak olan bu kahraman mücahitler, siyonistleri denize döküp hezimete uğratacaklardır, inşallah.Rabbimiz yüce kitabımızda zalimler hakkında; “Zulmedenler hangi akıbete uğrayacaklarını yakında görecekler .”Şuara süresinin 227’inci ayetinde zalimlerin akıbetini bizlere haber vermektedir.Zulümle abat olunmaz! Tarih şahittir ki zalimlerin sonu hep hüsran olmuştur. Siyonist israil’in hüsrana uğrayacağı günler yakındır, inşallah. Unutmayalım ve unutturmayalım! Siyonist çetelerin işlemiş olduğu soykırım suçundan birinci derece de Amerika ve Avrupa devletleri sorumludur.Tüm İslam ülkeleri, Yemen’in Amerika’ya ve siyonist çetelere karşı yapmış olduğu izzetli duruşu desteklemelidirler.” diye belirtti.
“Mossad terör şebekesine hizmet eden üsler kapatılmalıdır”
Ulaşkın, “Yemen’in siyonist israil’e yardım taşıyan gemileri vurması ve Amerika deniz üslerine operasyon gerçekleştirmesi İslam ülkeleri arasında ittifak vesilesi olmalıdır. Son zamanlarda küresel emperyalistlerin hile ve entrikaları ile başta İran, Arap ve Pakistan ülkelerinde olmak üzere İslam coğrafyasında yaşanan çatışma ve gerilimlerin hiçbir İslam ülkesine faydası olmayacağı gibi Filistin davasına ve Gazze‘deki Müslümanların direnişine zarar verecektir.Asıl düşman ABD İsrail ve küresel emperyalizmdir. Siyonistlerin Gazze’ye yönelik işgaline; siyasi, diplomatik ve askeri destek veren Amerika’nın üsleri maalesef İslam ülkelerinde halen faaliyetlerine devam etmektedir. Her Müslüman ülke kendi topraklarında faaliyetlerini sürdüren ve Mossad terör şebekesine hizmet eden bu üsleri kapatmalıdır.” diye belirtti.
“Müslüman ülke liderlerine çağrı”
Müslüman ülke liderleri başta olmak üzere, tüm vicdan sahipleri liderlere seslenen Ulaşkın:
-Gazze’deki abluka acilen ve derhal kaldırılmalıdır. Gazze’ye insani yardımların ulaşması sağlanmalıdır.
-Gazze’de yaşayan iki buçuk milyona yakın mazlum insanın hayatlarının idamesi için gerekli su, gıda, ilaç, yakıt, tıbbi yardım malzemeleri, ambulans, sivil savunma ekipmanları, barınma ve temel ihtiyaçların karşılanması için “insani yardım koridoru” acilen açılmalıdır.
-Türkiye’nin başını çektiği bir yardım koridoru veya deniz filosu yola çıkarılmalıdır. Sadece İslam ülkeleri değil, duyarlı ve vicdan ehli hangi ülke varsa katılımları sağlanmalıdır. Bu filonun güvenliği de alınarak direk Gazze’ye gidilmelidir.
-Filistin’i devlet olarak tanıyan özgür ülkeler, seçimle iş başına gelmiş HAMAS’a ve Gazze hükümetine denizden, karadan ve havadan ulaşmak için siyonistlerden izin alma zilletinden kurtulmalıdır. Bu özgür ülkeler, uluslararası hukuka uygun olarak HAMAS’la siyasi, ekonomik ve askeri iş birliği yapmalıdırlar.
-İncirlik ve Kürecik başta olmak üzere tüm Amerikan üsleri en azından bu vahşet bitene kadar kapatılmalı, bütün faaliyetleri saldırılar devam ettiği sürece durdurulmalıdır. En kısa sürede de bunların kalıcı olarak kapatılması gündeme alınmalıdır.
-İşgal tamamıyla son bulana kadar Siyonist işgal rejimi ve ticari kurumlarına askeri, siyasi, diplomatik ve ekonomik tüm ilişkilere son verilmeli, asla yeni iş birliği yapılmamalıdır.
-Siyonistlerin her bir saldırı, katliam, cürüm ve hukuk tanımayan uygulamalarına karşı mutlaka caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Siyonistler ancak güçten anlar, İslam ümmeti bu gücünü göstermelidir.
-Müslümanlar izzetli bir şekilde yaşamak istiyorsa aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp siyasi, ekonomik ve askeri birliklerini kurmalı ve siyonist vahşete dur demelidirler.
-Filistin davası ümmetin ortak davasıdır. Mescid-i Aksa ve Kudüs, Müslümanların ortak değeridir. Bu bilinç kaybolmamalı ve nesiller boyu diri tutulmalıdır.
-Siyonist israil mallarına boykota devam edilmelidir. Boykot sürekli hale getirilmelidir.
-Gazze’de kardeşlerimizin yaşadığı acılar bizim acımızdır, çileleri bizim çilemizdir, onların dertleri bizim derdimizdir. Kardeşlerimizin dertleriyle dertlenme devamlı hale getirilmelidir.
-Siyonist zulüm son bulana kadar, Gazze’deki kardeşlerimiz için meydanlara inmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Program, yapılan dua ile sona erdi. (İLKHA)