VAN - 01 Ekim Dünya Yaşlılar günü dolayısı ile görüştüğümüz muhterem yaşlı amcalar, yaşlılıklarından gayet memnun olduklarını, gençlere de İslami bir hayat yaşamalarını tavsiye ettiler.
İhtiyarlığın çok iyi olduğu fakat insanların bozulduğunu söyleyen Hacı Abdullah Cancan (80), "80 yaşına girdim zaman akıp gidiyor. Dünya aynı, zaman aynı fakat insanlar aynı değil; bozulmuşlar. Gençlerde böyle bizim gibi ihtiyar olacaklar. Yeter ki insanlara Müslümanlığa yakın olalım. Eğer İslami bir hayat yaşıyorsak Allah bizimle olur affeder ve dualarımızı da kabul eder. Çünkü 80 yaşındaki bir insana Allah merhamet eder." dedi.
Gençlere İslami bir hayatı, Müslümanlığı tavsiye eden Cancan, gençlere seslenerek şunları söyledi; "Gençlere Müslümanlığı tavsiye ediyorum. Gençler iyidirler. Para desen bol, araba desen bol, yemek, giyim bol. Yeter ki Allah`ın yolundan ayrıl masınlar. Eğer Allah`ın yolu ile giderlerse cenabı Allah her zaman işlerini rast getirecek ve ilerleyeceklerdir. Çoluk çocuk aile efrada karışıp anne baba olacaklar. Bunun için İslami bir hayat şarttır."
Yaşlılığından gayet memnun bir şekilde Allah`a binlerce kere şükreden Hacı Ahmet Yıldızbaş (81), "Allaha çok şükür gençliği de gördük, yaşlılığı da görüyoruz. İyiyiz çok şükür. Gençlerde ibadetlerini bu devirde yaptıkları zaman inşallah cennetliktirler." şeklinde konuştu.
Peygamber Efendimizin yaşlılar hakkındaki hadisi şerifi hatırlatan Osman Gündoğdu (78), başından geçen anlamlı bir olayı ve gençliğin geçiciliğe dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı;
"Peygamberimiz (sav) `Aranızda beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasa, belâlar üzerinize sel gibi yağardı` diyor. Çünkü bunlar muhteremdir. İhtiyar yaşını geçirip çocuk haline gelmiş çocuk zaten çocuktur, onun içindir bunlar Allah katında kıymetlidir. Gençler fidana benzer bahar gelir çiçek açar meyve verir. Sonbaharda meyvesini verir yapraklarını döker. İşte gençlik böyle geçici bir şey.
Geçen gün elimde bir şeyler vardı, bir genç yanıma yaklaştı ve onları aldı. Allah-u Teala seni esirgesin dedim; o da, `Amca sen ihtiyarsın, ben sana bugün yardım ediyorum ki bende ihtiyar olduğum zaman biride bana yardım etsin.` dedi. Buda çok hoşuma gitti."
İhtiyarlığın çok iyi olduğu fakat insanların bozulduğunu söyleyen Hacı Abdullah Cancan (80), "80 yaşına girdim zaman akıp gidiyor. Dünya aynı, zaman aynı fakat insanlar aynı değil; bozulmuşlar. Gençlerde böyle bizim gibi ihtiyar olacaklar. Yeter ki insanlara Müslümanlığa yakın olalım. Eğer İslami bir hayat yaşıyorsak Allah bizimle olur affeder ve dualarımızı da kabul eder. Çünkü 80 yaşındaki bir insana Allah merhamet eder." dedi.
Gençlere İslami bir hayatı, Müslümanlığı tavsiye eden Cancan, gençlere seslenerek şunları söyledi; "Gençlere Müslümanlığı tavsiye ediyorum. Gençler iyidirler. Para desen bol, araba desen bol, yemek, giyim bol. Yeter ki Allah`ın yolundan ayrıl masınlar. Eğer Allah`ın yolu ile giderlerse cenabı Allah her zaman işlerini rast getirecek ve ilerleyeceklerdir. Çoluk çocuk aile efrada karışıp anne baba olacaklar. Bunun için İslami bir hayat şarttır."
Yaşlılığından gayet memnun bir şekilde Allah`a binlerce kere şükreden Hacı Ahmet Yıldızbaş (81), "Allaha çok şükür gençliği de gördük, yaşlılığı da görüyoruz. İyiyiz çok şükür. Gençlerde ibadetlerini bu devirde yaptıkları zaman inşallah cennetliktirler." şeklinde konuştu.
Peygamber Efendimizin yaşlılar hakkındaki hadisi şerifi hatırlatan Osman Gündoğdu (78), başından geçen anlamlı bir olayı ve gençliğin geçiciliğe dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı;
"Peygamberimiz (sav) `Aranızda beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasa, belâlar üzerinize sel gibi yağardı` diyor. Çünkü bunlar muhteremdir. İhtiyar yaşını geçirip çocuk haline gelmiş çocuk zaten çocuktur, onun içindir bunlar Allah katında kıymetlidir. Gençler fidana benzer bahar gelir çiçek açar meyve verir. Sonbaharda meyvesini verir yapraklarını döker. İşte gençlik böyle geçici bir şey.
Geçen gün elimde bir şeyler vardı, bir genç yanıma yaklaştı ve onları aldı. Allah-u Teala seni esirgesin dedim; o da, `Amca sen ihtiyarsın, ben sana bugün yardım ediyorum ki bende ihtiyar olduğum zaman biride bana yardım etsin.` dedi. Buda çok hoşuma gitti."
(Mehmet Aldemir - İLKHA)