VAN - Yılların geleneği olan elle yün açma geleneği de yerini yün atölyelerine bıraktı. Van'da yün açma atölyesi işletmecisi makineleşmenin avantajlarının da olduğuna dikkat çekti.

 

Yıllardır Van'da atölye işlettiğini ve 22 yıldır bu işte oluğunu belirten işletme sahibi Şevket Kırar, "İşlerimiz yoğun yetiştiremiyoruz. İşçi olursa günde 300 yorgan dikebiliyoruz. Ama eleman sıkıntısı çekiyoruz. Yetiştirdiğimiz eleman da az çok bir şey öğrendi mi kaçıyor. Gidip işyeri açıyor işi yürütemeyince 2 günde kapatıyor. Ama yine de işimizden memnunuz. Birçok mağaza, otel; bazen de il dışında sipariş alıyoruz. İsteğe göre yatak yastıkları silikondan veya yünden yapıyoruz. İşimizin zorluğu yok ama disiplinli bir iş. Tuzdan etkileniyor ve dikkat etmezsek hastalığa maruz kalabiliyoruz." şeklinde konuştu.

 

"Yıllarca temiz diye başınızı koyduğuz yastık ta dahi avuç dolusu kir çıkabiliyor"
Yünün ne kadar yıkanırsa dahi kepek, deri gibi maddelerin yün içerisinde çıkmadığını bunun ancak makine ile ayıklanabileceğini söyleyen Şevket Kırar, "Yıllarca temiz diye başınızı koyduğuz yastık da dahi makineye verdiğimiz zaman içerisinde avuç dolusu kir, hayvan derisi kepek ve saman gibi maddeler çıkar. Yıllarca yıkanan yünde dahi müşteri getiriyor, kiri görüyor ben nasıl bunun içinde yatıyordum diyor. Onun için yünün makinenden geçmesi daha iyi olur" dedi.

 

Van'da meydana gelen depremden dolayı da dükkanın yıkıldığını depremden sonra müşterilerin onu bulamadığı ve bir çok kişinin malı kaldığını ifade eden Kırar, "Deprem meydana geldiği zaman bir çok malzeme elimde kaldı. Şuanda hala elimde duruyor. Sahipleri gelip sormadı. Vefat mı etti, kaldı mı bilmiyorum. Tabi bizim de birçok malımız gitti mağdur olduk. Yaklaşık 8 ila 10 bin TL arasında zararımız oldu." ifadelerini kullandı.

 

Makine dikiminin yanında el emeği göz nuru el ile yorgan diken Narin Teyze (45), öğrencileri ve nafakası için mecburen çalıştığını ve emeğinin karşılığını aldığı için memnun olduğunu dile getirerek, "Bir yıldır çalışıyorum. İşin zorluğu var ama işimden memnunum. Ekmek paramızdır. Emeğimizin karşılığını alıyoruz. Tatlı bir kazanç oluyor." diye konuştu.

 

Öte yandan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi Çocuk Alerjisi ve Astım Uzmanı Prof. Dr. Fadıl Öztürk, baş koyulan temiz bir yastıkta 5 bin kadar canlısının bulunduğunu ve bununda alerjik hastalığa denen olabileceğini dikkat çekmişti. (Mehmet Aldemir - İLKHA)