Alimlerin Gazze Buluşması Çok Kıymetli

Abone Ol

Önümüzdeki günlerde yine elli farklı ülkeden alimler, Gazze için İstanbul’da bir araya gelecek. Hayra vesile olsun inşallah. Gazze lehine kimler ne tür bir buluşma yahut etkinlik düzenliyorsa bunun hem Allah katında karşılığı vardır hem de meseleyi öksüz ve yetim bırakmayıp sahiplenme noktasında ciddi bir değeri vardır.

Aslında Aksa Tufanı başladığından bu yana alimler pek çok farklı vesileyle belki yüzlerce kez toplandılar, cihad ve direniş fetvaları yayınladılar. Halkı müslüman ülkelerin ordularıyla hareket geçmesinin farziyyetini defalarca söylediler ve nice kez yöneticilerin, bu zulmün vebaline ortak olduğunu ifade ettiler.

Yine mesela geçen yıl Mart ayında 100’den fazla muteber İslam alimi boykotla ilgili ne demişlerdi:

Kimileri, “İslam alimleri halkların önüne geçip engelleri aşmalı yoksa onlar da bu vebalden tam kurtulmuş sayılmazlar” dese de hakiki alimlerin bu süreçte zulme karşı duruşlarının ve bu anlamda yoğun çabalarının kıymeti tartışılmaz.

Peki halkların nispeten boykot konusundaki duyarlılığını istisna edersek bunca net açıklamaya ve gayrete rağmen neden alimlerin bu çağrıları hem doğrudan muhatabı olan yöneticilerde hem de kitlelerde istenen karşılığı bulmuyor?

Ya da şöyle soralım: “Dünyaca meşhur şarkıcılar, dizi ve sinema oyuncuları, çok başarılı sporcular, fenomenler bir araya gelip Gazze için o alimlerin söylediği şeyin benzerini söyleseler etkisi aynı mı olurdu?”

Tamam, dünyaya musallat edilen popüler kültürün bunda payı çok büyük. Konfor alanlarının kontrolsüz yayılması da bir neden. Fakat İslam coğrafyalarında da eskiden beri mikro ve makro düzeyde gücü eline geçirenlerin, alimleri hür ve bağımsız bırakmaktan korkmaları bunun önemli bir sebebi. Ve tabi ki ilmin, ilim öğrenmenin, ilim ehlinin itibarının düşmesi, düşürülmesi de öyle.

Bunun yanında hadis-i şerifte “Ulemâü's-sû” diye tabir edilen ilmini kötüye kullanan ilim sahiplerinin -ki bunların sayısı ve nüfuzu maalesef hakiki alimlerden çok daha fazla- Gazze için yöneticilerin izni dışındaki her türlü adımı isyan ve bağîlik diye nitelemeleri de başka bir sebep.

Bunların çözümü en başta karamsar olmamak, mevcut olumsuz manzaraya teslim olmamak, çelişkileri azaltmak ve kararlılıkla sürdürülecek sağlam duruşu somutlaştırmak. Kolay yapılabilir, elle tutulur adımlara terğib/teşvik ederken, terhibe/korkutmaya da devam etmek.

Ne olursa olsun, gelinen noktada hakiki alimlerin, Gazze konusundaki her cesur çıkışları eşsiz bir mücevher gibidir, tarihe geçecek adil şahitliktir, en esaslı manevi dayanaktır.

Allah onlardan razı olsun.