Öge, verdiği röportajda İslam’da aile yapısı, 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesi ve gençlerin evlilik süreçlerinde yaşadığı sorunlara dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Ailenin manevi olgunluğa erişilen ilk eğitim yuvası olduğunu vurgulayan Öge, evliliğin bir yük değil rahmet kapısı olduğunu ifade etti.
İslam’da ailenin tanımı ve önemi hakkındaki soruya yanıt veren Öge, ailenin insanın şahsiyetini şekillendiren en temel kurum olduğunu belirterek şunları söyledi:
"İslam’da aile sadece bireylerin ihtiyaçlarını karşıladığı bir ortam değil, aynı zamanda insanın kendini gerçekleştirdiği, sorumluluk bilincini öğrendiği ve manevi olgunluğa yürüdüğü ilk eğitim yuvasıdır. Allah Resulü (s.a.s.), gençleri evlenmeye teşvik etmiş ve evliliğin iffeti korumak için en iyi yol olduğunu belirtmiştir. Eğer bir toplumun aile yapısı güçlü ise o toplumun birlik ve bütünlüğü sağlamdır. Bugün aile içindeki sevgi, sabır ve fedakârlığın zayıflaması toplumsal sorunları beraberinde getirmektedir. Bu nedenle aileye verilen değer, toplumun geleceğini doğrudan etkileyen stratejik bir meseledir. 2025 yılının 'Aile Yılı' ilan edilmesi de bu kurumun güçlendirilmesini temel bir öncelik haline getirmektedir."
"Aile İslam'ın ilke ve esasları üzerine kurulmalıdır"
Güçlü bir aile yapısı için tavsiyelerde bulunan Öge, ailenin eşlerin kişisel veya kültürel alışkanlıklarından ziyade İslam’ın ilkeleri üzerine bina edilmesi gerektiğini vurguladı. Öge, "Sevgi, merhamet, sadakat, adalet ve sorumluluk bilinci olmadan bir evliliğin uzun soluklu olması beklenemez. Eşlerin birbirini Allah’ın emaneti olarak görmesi hürmetin temelini oluşturur. Aile huzurunun anahtarı iletişimde sabır, nezaket ve ölçülülüktür. Ayrıca aileyi ayakta tutan en önemli değerlerden biri mahremiyettir. Eşlerin birbirlerinin kusurlarını başkalarıyla paylaşması veya ailevi anların sosyal medyada ulu orta sergilenmesi ciddi problemlere yol açmaktadır. Aile sırlarının paylaşılmaması ve eşlerin birbirini dışa karşı koruması İslam’ın aileyi muhafaza eden önemli bir ilkesidir." ifadelerini kullandı.
Evlilik yaşının yükselmesi ve gençlerin çekinceleri hakkında konuşan Öge, ekonomik şartların ve yüksek beklentilerin gençleri zorladığını belirtti. İslam’ın evliliği kolaylaştırmayı emrettiğini hatırlatan Öge, "Düğün masraflarının veya kültürel beklentilerin bir yarışa dönüşmesi gençlerin adım atmasını zorlaştırmaktadır. Ailelere burada büyük sorumluluk düşmektedir; israftan uzak ve sade bir yaklaşım gençlerin yuva kurmasını destekler. Gençlerimiz evliliği bir yük değil, aksine rahmet ve bereket kapısı olarak görmelidir. Maddi imkânların sınırlı olması evlilik için mutlak bir engel değildir; önemli olan niyetin sağlamlığı ve birlikte emek verme iradesidir." dedi.
"Müftülük olarak 600'den fazla çiftin yuva kurmasına vesile olduk"
Gençlerin karşılaştığı zorluklara karşı tevekkül ve dayanışma tavsiyesinde bulunan Öge, müftülük olarak yürüttükleri çalışmalara değindi. Öge, deprem bölgesindeki illerde hayırseverlerin desteğiyle 400 çiftin toplu nikâh ve düğün merasimini gerçekleştirdiklerini, Konya’da ise, 'İhtiyaç Sahipleri İçin Yuvalar Kuruyoruz' projesi kapsamında 215 çifti evlendirdiklerini, evlilik öncesi manevi rehberlik hizmetleri sunduklarını, aile eğitimleri verdiklerini ve vaazlarda evliliği zorlaştıran geleneklerden uzak durulması gerektiğini sıkça vurguladıklarını kaydetti. Öge, son olarak, gençlerin huzurlu yuvalar kurmasının toplumun geleceği için en önemli güvence olduğunu sözlerine ekledi.