Avrupa liderlerinin Trump karşısında ezik duruşları tüm dünyanın gündemindedir. Zira Avrupa ülkeleri şimdiye kadar kendilerini “Küresel oyuncu” olarak görüyordu. Görünen o ki Avrupa ülkeleri küresel oyuncu olma potansiyelini kaybetmiştir. Beyaz Saray’da ezik ve yenik bir pozisyonda Trump’ın karşısında el pençe oturdukları görüntüler küresel algıda nasıl yankılandıklarını da kendileri de biliyor. Yıllardır onların koruyucusu konumunda olduklarını söyleyen ABD’nin gerçek yüzünü görmüş ve şu anda Rusya tehlikesine karşı en büyük korkularını yaşıyorlar.
Avrupa liderleri, Ukrayna’nın geldiği pozisyon üzerinden ABD’nin kendilerini beş kuruşa satabileceğini anladılar. Fakat sığınacakları hiçbir şemsiyede göremiyorlar. Rusya’yla karşı karşıya kalma ihtimali olan Avrupa ülkelerinin bir şemsiye arama telaşı başlamıştır. Beyaz Saray kapılarında bu çareyi arasalar da aslında kendileri de buranın sağlam bir liman olmadığını biliyorlar. Zira Ukrayna’yı savaşa iten ABD, nasıl Ukrayna’yı sattıysa onları da beş kuruşa satabileceklerini gördüler.
Uluslararası savaş hukuku, NATO ve Barış Gücü gibi söylemlerin, Gazze soykırımı ve Ukrayna üzerinden kocaman bir yalan olduğunu tüm dünya gördüğü gibi hassaten Avrupa ülkeleri bunu daha iyi müşahede etti. Ve muhtemel Rusya’yla karşı karşıya gelme konusunda onları koruyabilecek hiçbir gücün olmadığını gördüler. Bugün Trump’ın önünde el pençe duran Avrupa liderleri aslında başka bir liman arayışındalar. Ukrayna’nın sığındığı ABD şemsiyesinin sağlam bir şemsiye olmadığını hepsi biliyor.
Peki, ne olacak?
Avrupa ülkeleri bu saatten sonra yeni bir arayışın içine gireceklerdir. Tüm dünyayı etkileyen Gazze soykırımı ve Ukrayna’da yaşanan olaylar sadece İslam coğrafyasını değil, şimdiye kadar kendini “güvenli limanda” gören Avrupa ülkelerini daha da endişelendirmiştir. Avrupa ülkelerinin bu endişesi nedeniyle savunma refleksleri çok daha artacaktır. İkinci dünya savaşından sonra zorunlu askerliği kaldıran Avrupa ülkeleri yeniden askerliği zorunlu hale getirdi ve yeniden savunma sistemlerini geliştirmek için çalışıyorlar. Özellikle Rusya’ya yakın Avrupa ülkeleri bu savunma refleksini çok daha fazla artıracaktır.
Avrupa ülkeleri her ne kadar Trump’ın yüzüne zorunlu olarak gülseler de onun ipiyle kuyuyu inilmeyeceği bir pozisyon belirleyeceklerdir. ABD’nin küresel ölçekte oluşturduğu denklemde Avrupa ülkeleri, zayıf olduklarını anlamışlardır. Evet, birkaç gün önce Beyaz Sarayda hepsi kuzu gibi sıraya girmişlerdi ama hepsi günü kurtarma peşindeydiler. Bu durum ise uzun soluklu olmayacak ve bundan sonra Avrupa ülkeleri kendi “Güven limanını” oluşturmak için her yolu deneyeceklerdir.
Sonuç olarak; Gazze ve Ukrayna üzerinden dünyada yeni denklemler oluşuyor. Hatta “savaş” ve “barış” kavramları da yen bir anlam kazanıyor. Bunun en büyük yansımasını birkaç gün önce Avrupa liderlerinin tutumundan anladık. Aslında ABD, son dönemlerde attığı adımlar ve özellikle Gazze ve Ukrayna’da gösterdiği karakter yeni bir dünya düzenini zorunlu hale getirmiştir. Büyük şeytan ABD, Gazze’de ve Ukrayna’da yaptığı hamlelerle kendi ayağına sıkmıştır. Bu saatten sonra ABD’nin tek taraflı hâkimiyetine son verilecek adımlar daha çok görünecektir. Ve bu adımlar daha çok Avrupa ülkelerinde görülecektir.