Healthline sitesinde yayımlanan bir rapora göre, uyku yoksunluğu genellikle doğrudan ölüme neden olmuyor; buna karşın sağlığa son derece zararlı olabiliyor ve nadir durumlarda hayati risk oluşturabiliyor.

Kaynakta, bir ya da iki gece uykusuz kalmanın zihinsel yorgunluk ve verimlilikte düşüşe yol açabileceği, ancak çoğu zaman ciddi hasar bırakmadığı belirtiliyor. Buna karşılık, tekrarlayan uyku yoksunluğunun, günlük ihtiyaçtan yalnızca iki saat daha az uyumak şeklinde bile olsa, fiziksel ve ruhsal sağlık üzerinde hızla olumsuz etkiler doğurabildiği vurgulanıyor.

Uzmanlara göre, sürekli yetersiz uyku; reflekslerde yavaşlama, ruh hali dalgalanmaları, fiziksel hastalık riskinde artış ve ruh sağlığı sorunlarının ağırlaşmasına yol açabiliyor. Ayrıca araç kullanırken ya da riskli faaliyetler sırasında kaza ihtimalini ciddi biçimde artırıyor.

24 saat uykusuz kalmak, performans ve dikkat üzerinde alkol etkisine benzer sonuçlar doğuruyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin (CDC) verilerine göre, 20–25 saat uykusuz kalmak, kanda %0,10 alkol oranına eşdeğer bir etki oluşyor. Bu oran, çoğu ülkede araç kullanımı için belirlenen yasal sınırın üzerinde.

36 saat uykusuzlukta, biyolojik saatin bozulmasıyla birlikte vücut belirgin bir strese giriyor. Stres hormonu kortizol artıyor; ruh hali, iştah ve vücut ısısını etkileyen hormonal dengesizlikler ortaya çıkıyor. Ayrıca vücudun oksijen kullanma kapasitesi düşebiliyor; hafıza, enerji ve odaklanma sorunları yaşanıyor.

48 saat uykusuz kalındığında belirtiler daha da ağırlaşıyor. Bağışıklık sistemi zayıflıyor ve hastalıklara yakalanma riski artıyor. Bu aşamada bazı kişiler, saniyelerden yarım dakikaya kadar süren ve farkında olmadan yaşanan kısa bilinç kayıpları olan “mikro uyku” (microsleep) deneyimlemeye başlıyor.

72 saat ve üzeri uykusuzluk ise son derece tehlikeli kabul ediliyor. Bu düzeyde; halüsinasyonlar, gerçeklik algısında bozulma, depresyon, kaygı ve paranoya görülebiliyor. Aynı zamanda kaza riski ciddi ölçüde yükseliyor. Raporda, 96 saati aşan uykusuzluğun beyin ve vücut fonksiyonlarını derinden etkileyebileceği ve nadir de olsa organ yetmezliği ya da ölüme yol açabileceği ifade ediliyor.

Öte yandan rapor, aşırı uyumanın genellikle hayati tehlike oluşturmadığını, ancak daha yüksek ölüm oranlarıyla ilişkili olduğunu belirtiyor. Aşırı uyku; bilişsel zayıflama, gündüz aşırı uyku hali, depresyon, yüksek tansiyon ve tip 2 diyabet riskinde artışla bağlantılı bulunuyor.

Uzmanlar, sağlığın korunması için çoğu yetişkinin günde 7 ila 9 saat uyumasını öneriyor.

Muhabir: Muhammed Mahsum Tuna