Bunca yıldır Filistin için yazılmadık kelime, çizilmedik resim, söylenmedik slogan kalmadı. Fakat ne yazık ki tüm bu çabalar, israilin zulmünü durdurmaya yetmedi. Tam aksine, zulüm her geçen gün daha da katmerlendi. Bugün Filistin’de insanlık, gözlerimizin önünde bir soykırımla yok ediliyor. Ambargolar, ilaçsızlığa ve açlığa mahkûm ettiği çocukları her gün yavaş yavaş öldürüyor.
Bugüne dek Filistin için dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan yürüdü. Mitingler düzenlendi, meydanlar dolup taştı, dualar edildi, gözyaşları döküldü. Ancak hiçbir eylem, kalıcı bir netice doğurmadı. En son, farklı ülkelerden gönüllüler Mısır sınır kapısına yürümek istedi. Ama Mısır buna izin vermedi; dahası, zaman zaman güç kullanarak insanlara eziyet etti. Kafaları yarılan, kolları kırılanlar oldu. Sonuç yine değişmedi.
Tüm bunlar bize gösteriyor ki artık başka yollar düşünmek, yeni yöntemler geliştirmek zorundayız. Çünkü her zaman olduğu gibi, bu sorumluluk yine halkların omuzlarına yüklenmiş durumda. Elli yedi Müslüman ülkenin liderlerinden şahsen hiçbir beklentim kalmadı. Zira istisnasız hepsi, israille karşı karşıya gelmekten çekiniyor. Belki de kendilerince haklıdırlar; çünkü Netanyahu, bir konuşmasında şöyle demişti:
Meydanı boş bulan liderler, ezberledikleri birkaç sloganla halkı susturmaya çalışıyor. israili kızdırmayacak şekilde suskunluklarını sürdürüyorlar. Aynı şekilde, kendini alim zanneden bazı şahıslar da çağımızın belamları olmuş durumda. Bu satılmış insanlardan medet ummak ise yalnızca bir saflıktır.
Artık tüm bunları bir kenara bırakıp sormalıyız:
Bundan sonra Filistin için ne yapabiliriz?
Belki fikrim size tuhaf, naif ya da imkânsız gelebilir. Ama yine de paylaşmak istiyorum:
Tüm duyarlı insanlara sesleniyorum. Artık ülke liderlerinden bir beklentimiz kalmasın. israilin bunca zulmüne sessiz kalanlardan bundan sonra da bir hayır gelmeyecektir. Bunu açıkça ve net bir şekilde söylüyorum.
O halde başka bir yol denemeliyiz.
Bu yolun adı: Sivil itaatsizlik.
Öyle bir eylem yapmalıyız ki, yöneticiler Filistin’e yardım etmeye mecbur kalsın. Halk, idarecileri zorlayacak ve sonuca ulaşana kadar durmayacak. Bu hareket, tüm ülkelerde yankı bulmalı. Haftada en az üç gün grev yapalım. Resmî kurumlar, fabrikalar, holdingler, küçük esnaf, herkes… Dükkânlarımızın kepenklerini kapatalım. Gerekirse Allah rızası için, insanlık onuru için haftada iki-üç gün dükkân kapatmak kimseyi fakir etmez. Ama belki zalimin zulmünü durdurur.
Bu büyük sivil itaatsizlik, etkisi olanları harekete geçirecek tek yoldur. Çünkü biz biliyoruz ki:
Amacımız sadece Filistin’in özgürlüğüdür. Başka hiçbir niyetimiz yoktur.
Ve sloganımız:
Allah'a emanet olunuz.
AHMET YILDIRIM