• DOLAR 32.601
  • EURO 34.811
  • ALTIN 2499.86
  • ...

İdam, ölüm cezasının devlet tarafından yerine getirilmesidir. Seküler bir kelimedir, seküler bir cezadır ve genellikle de devletçi bir kısım seküler rejimler tarafından uygulanmaktadır.

Türkiye`de kaldırılmış olan idam cezası çeşitli vesilelerle arada bir gündeme gelir, biraz tartışıldıktan sonra yerini başka şeylere bırakır gider.

Hatırlarsanız, son olarak vahşice işlenen kadın cinayetleri, kaybolan küçücük çocukların cesetlerinin ormanlardan, kuyulardan, kıyılardan çıkarılması ve bunların öldürülmeden önce tecavüze uğradığı anlaşılması üzerine de idam gündeme gelmişti. Yani alışılmışın dışında hunharca cinayetler işlendiğinde istisnasız herkes mevcut cezaların yetersizliğini dile getiriyor ve toplumun gündemine hemen idam oturuyor, “Asacaksın bunları, bak o zaman bir daha yaparlar mı?” deniliyor.

Ve şimdi de başta 15 Temmuz FETÖ darbecileri, PKK ve DAEŞ terörizmi için idam talepleri yeniden gündemin başköşesinde.

Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bahçeli başta olmak üzere siyasiler, dolayısıyla halkın da önemli bir bölümü idamı konuşuyor, idamın gelmesini istiyor.

Bu arada “idam” kelimesi dindarların dilinde “kısas”a dönüşüyor, kısas olarak anlaşılıyor ve bir takım Müslüman medya tarafından destekleniyor.

İşte biz bu noktada itiraz ediyoruz. Her ne kadar halkının çoğunluğu Müslüman, yöneticilerinin de az çok İslami duyarlılığa sahip olduğu bir ülkede yaşıyor olsak da, bu ülke resmi olarak laiktir. Dolayısıyla gayri İslami bir hayat süren bir toplumda hiç kimse İslam Şeriatı adına cezalandırılamaz.

Her şeyden önce Aziz İslam Şeriatı hiçbir rejimin sopası değildir ve gayri İslami hayat süren bir toplumun kırbacı değildir.

İslam, bizzat kendisinin eğitmediği, tornasından geçirmediği, bilinçlendirip terbiye etmediği, çocukluğundan itibaren ele alıp rahlesinde bulundurmadığı, hayata Müslümanca bakış açısı kazandırmadığı birilerini kısas yoluyla öldürmez, öldüremez.

Hiç kimse, İslam denilince, Şeriat denilince sadece öldüren, asan kesen bir dini akla getiremez; Müslümanlar olarak bizler asla buna müsaade edemeyiz.

Yeniden idam cezasına dönecek olursak, İslam`ı referans göstermeden, adına kısas demeden idamı yeniden getirebilirsiniz, bizi fazla ilgilendirmez. Nitekim başta Amerika olmak üzere birçok ülkede idam cezası vardır.

Fakat bu konuda çok iştahlı ve ısrarlı olanlara bazı tavsiyelerimiz olacak:

Birincisi; çıkaracağınız kanun geriye dönük olamayacağı için elinizde bulunan ne bir FETÖ mensubunu, ne bir PKK ve DAEŞ mensubunu idam edemeyeceksiniz. Belki yapacağınız şey, sadece bundan sonraki darbe teşebbüslerini ve terör eylemlerini önlemeye yönelik olacak.

İkincisi; Hamasi duygularla bugün eline idam yetkisi vereceğiniz bu devletin geçmişteki sicili hiç de iyi değildir.

Yönetimi eline geçirenler kendilerine yan bakan sayısız insanı vatan hainliğiyle yaftalayarak idam sehpalarında sallandırmıştır.

Ve bu ülkede “vatan haini” damgasını yemekten daha kolay bir şey yoktur.

Sözümüz odur ki, idam cezası gelsin diye çırpınanlar bizzat kendilerinin getirdiği kanunla canlarından olabilirler.