• DOLAR 32.525
  • EURO 34.803
  • ALTIN 2420.878
  • ...
TARİHTE BUGÜN (23 EYLÜL)
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

TARİHTE BUGÜN / DOĞRUHABER / İSTANBUL / 23 EYLÜL

1821- Mora İsyanı'nda Gördüş (Tripolis) şehrini ele geçiren Yunanlılar 30.000 müslümanı katlettiler.

1846—Alman gökbilimci Johann Gottfriend, güneş sisteminin sekizinci gezeni Neptün`ü keşfetti. Neptün, Güneş Sistemi'nin sekizinci ve Güneş'e en uzak gezegenidir. Adını Roma deniz tanrısı Neptunus'ten alan gezegen, çapına göre en büyük dördüncü, kütlesine göre ise en büyük üçüncü gezegendir. Dünya'nın 17 katı kütlesiyle ikizi sayılabilecek Uranüs'ten çok az büyük ve daha yoğundur.[1] Güneş'e olan uzaklığı ortalama 30 Astronomik birimdir.
23 Eylül 1846'da keşfedilen Neptün, deneysel gözlemlerden önce matematiksel tahminlerle bulunan ilk ve tek gezegendir. Alexis Bouvard, Uranüs'ün yörüngesindeki beklenmeyen değişikliklere, bilinmeyen bir gezegenin kütleçekimsel etkisinin sebep olduğunu öngördü. Daha sonra Neptün, Johann Gottfried Galle tarafından Urbain Le Verrier'in tahmin ettiği pozisyonun çok yakınında bir bölgede gözlemlendi. Kısa bir süre sonra da en büyük uydusu Triton keşfedildi. Kalan 12 uydusu ise ancak 20.yy'da keşfedilebildi. Neptün şimdiye kadar sadece Voyager 2 tarafından ziyaret edildi.

1856 - İzmir-Aydın hattı demiryolu yapımı, bir İngiliz şirketine verildi. 1866 yılında işletmeye açılan 612 kilometrelik demiryolu hattının imtiyazı 15 Ekim 1950'de dolacaktı. 1935`te kalan bedeli ödenerek bu şirketten imtiyaz hakkı alınmıştır.

1908— II. Meşrutiyet ilan edildi. İkinci Meşrutiyet Devri Osmanlı Anayasası'nın, 29 yıl askıda kaldıktan sonra, 24 Temmuz 1908'de yeniden ilân edilmesiyle başlayan ve 5 Kasım 1922'de Osmanlı Devleti'nin tasfiyesiyle sona eren dönem. Birinci Meşrutiyet resmen hiç sona ermemiş ve anayasa değişmemiş olduğu için, bazı tarihçiler tarafından, bir tek Meşrutiyet döneminin ikinci faslı olarak da değerlendirilir.
Toplam 14 yıl süren bu dönemde, parlamenter demokrasi, seçim, siyasi parti, askeri darbe ve diktatörlük olgularıyla tanışılmış, iki büyük savaş (Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı) yaşanmış ve 600 yıllık imparatorluğun dağılmasına tanık olunmuştur.
İkinci Meşrutiyetin ilânından sonra derhal seçimlere gidildi. Seçimlerin başlıca 2 partisi İttihat ve Terakki ile liberal görüşlü Ahrar Fırkası'ydı. Seçimleri İttihatçılar kazandı. Seçimlerin ardından oluşan yeni Meclis-i Mebusan 17 Aralık 1908'de çalışmalarına başladı. Osmanlı`yı İttihatçıların ağır muhalefeti ile yıpratmayı hedefleyen Avrupa, Meşrutiyet benzeri tüm adımlara destek vermiş ve nihayet ortaya çıkan karışıklıklar ve İttihatçıların adeta Osmanlı`yı yok etmek istercesine giriştikleri I. Dünya Savaşı karşısından fazla tutunamayan dev İmparatorluk darmadağın edilmiştir.

1925—Mustafa Kemal, " Güzel bir serpuş olan şapkadan pek az bir müddette dervişler, mürit ve hocalar da memnun kalacaklardır." dedi. O günün şartlarında dervişler, mürit ve hocaların ötesinde bütün bir halk şapkaya ve Avrupa kültür emperyalizmine karşı büyük bir tepki göstermiş ama tüm bu çıkışlar baskı ve idamlarla bastırılmıştı. İlim çevreleri ise hiçbir zaman bu kültür erezyonundan memnun kalmayacaklardı.

1939 - Avusturyalı yahudi Psikolog Sigmund Freud,öldü.
Psikanaliz öğretisini geliştirmiş olan Yahudi kökenli Avusturyalı nörolog kişiliğin 5 farklı dönemden geçerek geliştiğini öne süren Psikoanalitik Kuram'ın da kurucusudur. Birçok bilim adamı tarafından tezleri saçma saplantılar olarak değerlendirilen Freud, aslında yazılı hiçbir eser bırakmamıştır. Bunun Freud`un prensibi gereği olduğunu düşünenler ondaki ruhi bozukluğu ve bunalımı gözardı etmektedirler. Dolayısıyla Freud`a dayandırılan tüm eser ve görüşler yakın dostu İngiliz psikaytr Ernest Jones'un 1953'te yayımlanan üç ciltlik Sigmund Freud'un Yaşamı ve Yapıtları adlı kitabıyla ortaya çıkarılmıştır.

1942 - Naziler, Auschwitz'te gazla öldürme katliamlarına başladı. Gaz odası, idam için kullanılan bir yöntemdir. Kilitli bir oda ve içine konulan zehirli veya boğucu gazlardan oluşur. Bu oda için en çok kullanılan gaz, "hidrosiyanür" dür; "karbon dioksit" ve "karbon monoksit" de kullanılabilir.
1789'da Fransız Devriminin başında faaliyete geçen ancak etkisi II. Dünya Savaşında artan mahkumların zehirli karbondioksit gazıyla öldürüldükleri dar çaplı odalardır. Gaz odalarının asıl kullanım alanı savaştan kaçan askerlerin savaş sonunda cezalandırılmaları ya da savaşta esir alınan düşman kuvvetleri askerlerinin etkisizleştirilmesidir. Ancak 1939-1943 yıllarında Alman Toplumu için tehlike arzeden ve karışıklık çıkaran yahudilerin etkisizleştirilmesi ve esir çingenelerin öldürülmesinde kullanılmıştır.
Bu zehirli gazların keşfi gaz odalarının bulunmasından yaklaşık olarak 122 sene sonra 1911'de ünlü fizikçi Albert Einstein tarafından üniversite tezi konusu olarak hazırlanmıştır. Gaz odaları Almanya ve Fransa dışında İngiltere Askeri Akademisinde verilen emre itaatsizlik suçunda ağır olmamak şartıyla öğrenciyi bayıltacak derecede de kullanılmıştır. Ancak kaldırılması 1982 yılını bulmuştur. Son olarak 1942'de İkinci Dünya Savaşı kaçağı Kaly France'in öldürülmesi için kullanılmış ancak riskli olduğu gerekçesiyle önceleri sadece suçlular üzerinde kullanılırken sonraları sadece ağır suç işlemiş kişiler için kullanılmıştır. Kısmî olarak da vatana ihanet suçu  işlemiş kişiler için kullanılırdı. Bu ceza çeşidi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince "kullanım maksadını aştığı" gerekçesi ile 17 Kasım 1982'de Avrupa Senatosunca kaldırılmıştır.

1950—Diyarbakır`lı Şeyh Baha Uluğ Efendi vefat etti. Diyarbakır`ın velilerinden sayılan Şeyh Baha Ulağ Efendi Hazretleri müftüzadelerden Fazıl Efendi`nin oğludur. Aile 450 yıl Diyarbakır`da yerleşik bir ailedir. Bu aileden 7 kişi müftülük yaptığından Müftüzadeler diye lakaplandırılmıştır. Diyarbakır`a ilk gelen dedeleri Dağkapının şehir içi tarafından sağ yanında bulunan iki mezardan biri olan Şiyh Muhammed Mazendari`idir. Mazendaeran İran`ın bir bölgesidir. Şeyh Baha Uluğ, Rufai Şeyhi Fehmi Efendi`den hilafet almıştır.

1955: Pakistan, CENTO'ya resmen katıldı. CENTO`nun  önceki adı: Bağdat Paktı (1955-1958), Türkiye, İran, Irak, Pakistan ve Birleşik Krallık arasında, Sovyetler Birliği'nin Ortadoğu'da nüfuz kurmasını önlemeye yönelik olarak kurulan güvenlik ve savunma örgütü. Şubat 1955'te Bağdat Paktı adıyla kurulmuş, 1958'de Irak'ın pakttan çekilmesi üzerine ABD'nin de dahil olduğu yeni bir antlaşma yapılmıştır.1979'da önce İran'ın ardından da Pakistan'ın çekilmesiyle CENTO'nun varlığı sona erdi. 27 Mayıs 1960'ta işlevine son verilen II. TBMM binası 1961-1979 yılları arasında CENTO'nun son genel merkezi olarak kullanılmıştır.

1975: Lice son 24 saat içinde 102 artçı deprem ile tekrar sallandı. Yarı hasarlı evler de yıkıldı. Bir süre önce Diyarbakır`ın Lice ilçesini yerle bir eden şiddetli depremin ardından gelen artçılar da tehlike saçtı ve hasarlı evler de yıkıldı. Artçı sarsıntıların devam etmesi üzerine ilçenin boşaltılması kararı alındı.

1987: Irak savaş uçakları Hakkari'nin Çukurca ilçesi Narlı köyünü bombaladı; 3 kişi öldü,18 kişi yaralandı.

1996: Çetin Emeç ve Turan Dursun cinayetlerinin sanığı diye lanse ettirilen ve şaibeli bir soruşturmanın ardından tutuklanan İrfan Çağırıcı, İstanbul DGM`de yargılanmaya başlandı. İşkence altında alınan ifadeler mesnet yapılıp İrfan Çağrıcı ve arkadaşlarına ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilecekti.

1996 - Anayasa Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu'nun, evli erkeğin zinasına ayrıcalık tanıyan maddesini iptal etti.

1997 - Cezayir'de köy basan karanlık güçler 200 kişiyi katletti, 100 kişi de yaralandı. İslam`a ve Müslümanlara savaş açmış devletin derin güçleri, kirli bir savaş stratejisi yürütmekte ve büyük bir hunharlıkla gerçekleştirdikleri bu tür katliamları İslami güçlere mal etmeye çalışmakta idi.

1998: Derin devletin ve İstihbaratın çeşitli amaçlarla kullandığı mafya liderlerinden Alaatin Çakıcı ile Devlet Bakanı Eyüp Aşık arasındaki telefon görüşme bandının gazete ve TV`lerde yayınlanması kamuoyunda bomba etkisi yaptı.

1999 - Abdullah Öcalan, bir açıklama yaparak, bir grup PKK'linin Türkiye'ye gelip teslim olmasını istedi. PKK ve BDP, teslim olma eylemini bir gövde gösterisine dönüştürme yoluna gidince Devlet için de fırsat doğmuş ve silahların bırakılması adına başlayan süreç fiyaskoyla sonuçlanmıştı.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir