• DOLAR 32.6
  • EURO 34.85
  • ALTIN 2499.133
  • ...
Kardeşlik (Doğrugenç Haftanın Yazısı)
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bir rüzgar esiveriyor çok uzaklardan... Bu rüzgar kendisiyle beraber kardeşliği getirdi aramıza, o güzel hisli duygularıyla... Öyle bir kardeşlikti ki bu anlatılmaz, öyle bir bağ ki bu ona yaklaşmayan onun tadını alamaz, görmen, hissetmen ve yaşaman lazım o kardeşliği...
En çaresiz olduğun anda omzuna atılan eli, en yalnız olduğun anda gözlerine bakan gözleri, ağlamaya yeltendiğinde ise sana yönelen samimiyetini fark etmen lazım o kardeşlikte..
Evet adı güzel bu kardeşliğin ama dağlar kaldıramaz onun samimi duygularını, sular durur ona karşı, güneş açar ona ve onun mekanına, şeytan sükut eder kahrolur onun huzurunda...
İşte her şeyi kendinde barındıran bu kardeşliğin gözlüğü gümüşken, çerçevesi altındandır. Değeri paha biçilmez, olmayışı ise hüsrandır. Eğer takarsan o gözlüğü dünyanın parlaklığı artar, yükü hafifler, umutsuzluğun ise beli kırılır, simaların tebessümü çoğalır. Biraz daha dikkatli baktın mı; “ihlas, samimiyet ve içtenlik görürsün o kardeşlikte...”
Bizlerde bu rüzgarın esip getirdiği, kardeşliğin uçurumunda nefeslerimiz kesik olup, tek soluğumuzda birlik ve beraberliği anlatan sözler ile kanat çırpmaya çalışan kardeşlik adlı bir kuş gibiydik. Kalbimiz ise kimi zaman onun için çarpan bazen yorgun bazen heyecanlı, bazense tatlı bir samimiyet taşıyan kardeşlik kalbiydi...
Bazen tek kalırız ya hani, bazense onca kalabalığın arasında yine de tekliği seçer bakınırız ya kuru kuruya... İşte o vakit gözlerimiz uzağı görmez, bize uzatılan elleri fark etmeyiz bile... Bazense kendi çapımızda bir dünya olur gideriz her olandan habersiz bir mahkum kılığına gireriz. Uzaklara serpilmiş bir uçurtma gibi kimi zaman olduğumuz yerde kalır, bazense savrulur dururuz. Artık gözlerimiz kimseyi görmez olur, kimsesiz insanların duygularını hissetmez olur. Sonra aniden bir deniz dalgası vurur kıyıya yönlendirir bizi... O zaman fark ederiz işte bize yük olan sıfatın kardeşlik olduğunu... İşte o an ayaklanır yön bulmaya çalışırız o kardeşliğin izini takip ederken... O yalnızlığa, kimsesizliğe, çaresizliğe sen de el uzatmak istersin acı ve ızdırabın ne için olduğunu ve neyi taşıdığını bilerekten...
İşte bu kardeşlik alemi kalemle yazılamayacak, sayfalara sığmayacak kadar içinde bin bir türlü şeyi ifade eden bir gerçektir, onu anlatmaya ne dil ne de güç yeter!
O kardeşliğin bağrında taşıdığı mercan değerli yürekler vardır. Bizimde içimizde rotamızı temsil eden insanlık ve kardeşlik vardır. Sevdamız büyüktür ve bir kolu kardeşliğe uzanan, yürekleri titreten bir sevdadır bu! Bırakalım artık, evet bırakalım aralardaki mesafeyi, boşluklara duvar örmeyi... Aksine kardeşliği yakınlaştıracak köprüler kuralım yüreklere... Bırakalım birbirimiz hakkında fesat düşünmeyi, birbirimize yardımcı olalım mümin kardeşler gibi... Bilelim ki müminin mümine olan bağlılığı birbirine kenetli olan duvar taşları gibidir. Ne kimse onları kırabilir ne de bir zarar gelir kendilerine...
Tüm sevgilerin en sadesi ve en dürüstüdür kardeşlik. Bazense arkada durup yıkılmayan bir kaledir kardeşlik... Bir elmanın iki yarısı gibidir kardeşlik. Yardıma ihtiyacı olunup, sıkıcana kenetlenen bağdır o... İşte budur kardeşlik!
Rabbim biribirimize sıkıca kenetlenip en kötü anlarımızda birbirimize kardeş olmayı nasip etsin. (Amin)

 

Senanur Şimşek / İzmir - Yaş: 16

 

Genç Yazarlar ile HASBİHAL

İzmir İlimizden Senanur ŞİMŞEK  Bacımız: İslam tarihinde en güzel örneklerden biri kardeşlik örneğidir. Bir cemaati cemaat yapan önemli unsurlardan biri kardeşliktir. Bu bağlamda Peygamber Efendimiz (S.A.V)  ey Allah`ın kulları kardeş olunuz. Diye bizleri binlerce yıl öncesinden uyarmıştır.
 
Muhacirleri ve Ensarları bir potada eriten kardeşlik ruhudur. Birbirlerini tanımadan bütün kapılarını sonuna kadar açan anlayışın adıdır kardeşlik. Kardeş, kardeşin elinden dilinden emindir. Kardeşler arasında iyi ilişkilerin kurulması bir temenni değil bir zorunluluktur.

Kardeş olma nefsini kardeşine ölümüne tercih etmedir. Geçmişteki kardeşlik anlayışına baktığımızda içerde şefkatin ve merhametin örneğiyken dışarıya karşı ise korkunun örneği olmuştur. Niçin diye düşündüğümüzde birinin bidonunu suya düşmüş  sudan çıkarma adına bütün kardeşlerin teredütsüz suya atlamaları kendileri izleyen düşmanı ürkütmüştü. Eğer bir bidon için böyle davranıyorlarsa kim bilir savaş meydanında neler yaparlar. Diye komutanına duygusunu gizleyememiştir.

Duygularınızı güzel ifade etmişsiniz. Teşekkürler. Yeni paylaşımlarınızı bekliyoruz. Allaha emanet olunuz.

Bu haberler de ilginizi çekebilir