• DOLAR 32.328
  • EURO 35.169
  • ALTIN 2301.724
  • ...
SON DAKİKA
VAHDET SÖYLEMİ VE SAMİMİYET
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Son günlerde Müslümanlar arasında, İslami camiaların düzenlemekte oldukları çeşitli etkinlik, seminer ve oturumlarda sıkça dile getirilen vahdet üzerinde durulmaktadır.

İyi hoş ama bu vahdetin nasıl ve ne şekilde olması gerekir?

Son yıllarda İslam ülkeleri ve özellikle ülkemizde çeşitli adlar altında İslami camia ve gruplar oluşmuş, bazı camialar kitlelere hitap etmekte, bazı gruplar ise  mensupları belki bir elin parmaklarını  geçmeyecek şekilde kendi çapında İslami hizmetlerde bulunmakta, her camia ve grup belki vahdetin kendi camia ve grupları çerçevesinde oluşmasını arzu etmektedirler. Eğer ortada bir samimiyet ve  islamın menfaatlerini şahsi, camia, grup menfaatinden üstün tutma amacı ise, herhangi bir gecikmeye mahal bırakmadan, nerede ise yok olmaya yüz tutmuş İslami değer ve kuralların ümmet üzerinde tekrar hayat bulması için, ümmet içinde yeri, ismi ve ırkı gözetilmeden İslami hizmeti kendine amaç edinen ve toplum nezdinde bir kitleye mal olmuş herhangi  bir camianın veya grubun etrafında bir an evvel bu vahdettin gerçekleşmesi gerekir.

Çünkü Peygamber Efendimiz (S.A.V.) “Aleyküm bi sevadil a`zam”  “Ümmetin kahir ekseriyeti (Büyük çoğunluğu) ile olun” (İbn-i Macce, Kitabül Fiten) emirleri gereği, bu ahir zaman fitnesinin her tarafa yayıldığı, İslami ahlak ve kurallarının yok olduğu , Kitap ve Sünnetin Müslümanlara   emrettiklerinin rafa kaldırıldığı bir devirde  bize düşen, öncelikle uzakta değil, yaşadığımız ülkede, kur`an ve sünnete nisbeten uyan, vasat bir İslam akidesini benimseyen, imkanları nisbetinde ümmetin gençlerine ve çocuklarına kur`an ve sünnet eğitimini  vermeye çabalayan, islamda kadınların iffetini korumak için farz olan tesettüre önem veren ve bu konuda bazı feri  şeyleri bahane edip, tesettürden taviz vermeyen, İslami şiarlara, Allah, Peygamber, Kur`an ve diğer İslami değerlere hakaret veya saldırı olduğunda veya ülkemizde ya da dünyanın bir yerinde  İslami değerlere ve Müslümanlara bir zulüm ve haksızlık yapıldığında, bu haksızlığı tüm Müslümanlara duyurmak amacıyla kitlesel olarak tepki veren, küfrün ve emperyalizmin yerli destekçilerine karşı islamın izzet ve onurunu korumak  için daima dik duran, bu uğurda gerektiğinde canıyla, malıyla bedeller ödemiş ve halen de ödemekte olan, islamın değerli şahsiyetlerini anma program ve etkinlikleri düzenleyen  ve bu hususta kitleleri meydanlarda toplayabilen, basın ve yayın ilkelerinde İslami adap, haya ve ahlaki değerleri korumaya hassasiyet gösteren, velhasıl günümüzde kaybolan tüm İslami değerleri Müslümanların hayatında tekrar yaşanabilecek hale getirme çaba ve samimiyeti içinde olan bir “Sevadı azam” Ümmetin Kahir ekseriyeti(büyük çoğunluğu)ne, intisab etmemiz, İslam Peygamberi(SAV) ın bir emri olarak bizden istenmektedir.

O halde bugünden tezi yok, bulunduğumuz ve yaşadığımız  çevremizde ve ülkemizde bu İslami sorumlulukları yüklenen ve bu hususta hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan, Peygamber Efendimizin (SAV) işaret etmiş olduğu o “Sevadi Azam”ı, kahir ekseriyetli, camiayı, araştırıp, bulup ve onun saffında birleşip bu İslami hizmet kervanına katılarak, yapılan hizmetlerde bir katkımız olsun ve Kıyamet gününde Peygamber Efendimize (SAV), “ya Resulullah, ümmetin fesada gittiği bir zamanda, sünnetine hakkıyla yapışan bir camiayı bularak ve yine hadisinde bize emir buyurduğun “Sevadı Azamla olun” emrine uyarak  bu camiayla beraber, İslami vahdeti gerçekleştirme çabası içinde olduk” diyebileceğimiz, bir vahdeti meydana getireceğiz inşaallah. Bize düşen, bu şartları taşıyan ümmet çoğunluğunu araştırıp bulmak ve ona intisab ederek özlenen İslami vahdeti gerçekleştirmektir.  

Cenab-ı Allah`tan bu şekilde bir vahdeti bize nasib etmesi duasıyla.              

Abdurrahman TEKDAL / doğruhaber

 

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir